6
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1657
Okunma

Yıldızlar kadar uzak
Bazende nefesimsin yüreğim
Gözlerimle göremediğim gerçeğim
Ummana takılan gemiler gibi sözlerin
Kelamların askıya alındığı saatler belirsiz
Haliç köprüsünden atasım geldiğinde düşlerim
Kapanan kapıların ardından açılan dileğim
Seni neyleyim
Susma
Yabancısın kendine belli ki bu ara
Kırılan zincirlerinin coşan kahırlarına ağlarken ağıtlarla
Sayıyorken tesellileri parmaklarınla sabırla
Dalgaların haşmetiyle çınlıyor kulaklarım
Sense hala..hala...
Bir yakamoz arıyorsun yıldızsız karanlıkta
Ara o zaman ara...
Lakin ağlama...
Zaman geçer bilmelisin
Saatlerin tiktaklarıysa sauna
Ufuklar ötesinde kalan fersah fersah umutların ortasında
Gidenler gider usulca
Hüzün kokan kadehinden iç
İç bir yudum bir daha, bir daha...
Eritirken alazların yangısı közleriyle
Dudaklarında sakladığın mührün örgüsü
Aç, aç bir daha..
Ağlama...
Unutursun demiştim sana
Neleri örter zaman, neleri siler diyorum sabahlara
Dinlemediğin sözlerimin hüsranlarını taç yaparken saçlarına
Fal baktığın papatyaları koparma
Adımlarının izi kalacaktı elbet kumsalda
Başını çevirip baktığın yollarda
Mevzilenmiş karartıların kör bağrında
Suskun hecelerin dile gelişine yalvarma
Anla...ağlama..
Biliyorum...
Sen de sorguluyorsun kendini dalarken başucuna astığın aynalarda
Ağaran saçlarına hayıflanan hicazi makamın notalarında
Kanıksanmış bir iç çekişin girdabındasın hala
Hapsettiğin mevsimlerin yaşanmış hikayelerini yazıyorsun ara ara
Altına geçtiğin dipnotlarını kimse anlamaz asla
Rüzgarlara savurduğun saçlarının rehavetinde kal daima
Gülümse...ağlama...
Geçen yıllara...
HAZAN.. .
5.0
100% (5)