3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1083
Okunma

Bir yaz akşamı sarıldım sımsıcak kollarına istanbulun
Martıların arsızlar sofrasında doyumsuz arzuları
Halicin mavi sularında çığlık çığlık feryatları
Araba vapurundan duman duman yükselen
Kara bulautlar umrumda değil
Nargilenin cam kavonozdan gelen hoşurtulu sesi
Galata köprüsünün oltalarına takılmış
Üç beş mezgit ile çinekopun
Su kovasındaki son dansı
Geçen tramvayın gürültüsünde
Kaybolan umutları gibi gecenin soluğunda
Sahipsiz iskele direklerine vuran
Dalgalar gibi
Koca şehir İstanbulun mahçup gözleri
Yüzümü okşarken
Bilmem neden ufkun sonsuzluğuna daldım
Masamda aşina gecelerden kalan
Kırmızı şarabımıda yudumlarken
Bilmem kaçıncı yıldızın kapısını çaldım
Çırılçıplak akşamın
Son kadehimide şerefine kaldırırken
İstanbulun dar sokaklarında kaybolan gençliğim
Yüksek kaldırımda seni kucakladım
Sarıldım sımsıcak kollarına İstanbulun
İstanbulumun....
5.0
100% (4)