15
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
2061
Okunma

dolaşmış saçlarımdaki her tel kavgacı uslubunu takınmış
aklar o kadar çokki hangi renkti bende çoktan unuttum
ya bu beden hicranın elbisesini çoktan takmış takıştırmış
sonbaharın soluk renginde ama pastele boyanmış her ayrıntı
inceden inceye sızlar yüreğimdeki acı eğilen gögüskafesimin içinde
ayrıntılar hiç önemli olmamıştı hayatımda düzeni severken bile
beyazı severdim gizliden gizliye ama hep siyahı sevdiğimi söylerdim
neşeli bilirdi dostlarım gülen suratıma bakarak öbür yüzümü hiç görmeden
aslında hüzünle savaşırdım kalkanla kılıçla baskıcı bir padişah edasında
kendimi anlatmadım ki şiirlere doslarım bile hiç sormadılar aklımda ne var
ne düşünürüm mutlumuyum yoksa ağlamaklı yüreğimi görmek mi istemediler
işlerine öyle geldi fazla kurcalamadan evet iyisin ne güz<el sevinmiş edasındalar
hayran kalmamak çok güç ne kadarda masum ne kadar düşünceli hatır sorarlar
gönlümü almış olmak için merhaba derler benden zarar gelmez dediklerinin farkında bile olmazlar
dost acı söyler lafına hiç inanmadım nedense hayatım boyunca yaşatan olmadığından
bir acı söz söyleselerdi belki dost olduklarını anlamam kolay olacaktı sanki
yüzeysel makyaj gibi doslardan usandım gözlerine sürme çekip kalbimi çalmalarından
esas yüzlerini görmek için ne yapmam gerektiğini hiç bilemedim aklım biraz kısa
düşünür dururdum ne anlamda bu sözler ne konuşur durmak bilmeyen agızlar
Haydara sorardım nedir bu bilgiç tavırların aslı manalı gülüşlerin anlamı
bilgince açıklama alır biraz rahatlar gerçeği öğrenmiş olmanın verdiği huzurla
yinede mutluluk oyununu oynarken her köşesinde yalan yazan dünyada
gerçekleri ara sıra görürdüm yetmeyen aklımla perdeler düşünce
bazen hırçınlaşırdım ama neden kızgın bir insan edası olmadı benim tavırlarımda
asla kızamasın sertlik sana yakışmıyor gülmen gerekir der çıkarlar işin içinden
adımı polayana koydular gerçek kimliğimi bende bilmiyorum unutturdular
MAVİ GÖZYAŞLARI
19.08.2011