Aslında kaf dağının bir efsane olmadığını, aşkın onun ardına zümrütü anka kuşunun yuvasına saklandığında gördüm ! soyut kavramların nasıl somut , somut kavramların nasıl soyut olduğunu gördüm ; seviyorum deyip göstermediğinde, “sevmiyorum” duygunu somut ayaklarına yükleyip gittiğinde.
kaybolan inancımı gördüm, kırılan kalbimin ellerinde ve kendimi toplamak için yere eğildiğimde; geleceğiminde yerde olduğunu gördüm yaşlı gözlerimle.
insanlar gördüm yanıbaşımda “yanındayım” deyip omzuma ellerini koyduklarında ve ilk ihtiyacım olduğunda ellerini omzumdan toplayıp yola koyulduklarında !
dostlar gördüm süslü lafların ardına sığınmış, rüzgar gibi esen kötü günlerde süsleri dağılmış.
ve ben grmedim mecnun ne zaman leyla diye çöllerde dolaşmış ve hiç görmedim leyla ne zaman mecnun diye ağlamış ! ve belliki bugün yatak dizaynlı aşktan rant sağlayacaklar bu yalanı piyasaya salmış !
çirkinlikler gördüm allanmış pullanmış, güzellikler gördüm eski eşyalarla rafa kaldırılmış, iyilerin kazandığı güzel masallarım saklanmış zaten polyanna’da yalanmış !
hayallerim vardı, ideallerim başlı başına hayatımdı ama bir yazarın söylediği gibi tüm evren gerçekleştirmem için hiçte yanımda olmadı !
canımı yakan acıtan çok şey gördüm, ama en kötüsüde gittiğini gördüm !