6
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1984
Okunma

İçimdeki senli cümleleri satır aralarına sıkıştırdım
tehirli benden kalanlar sana.
söylesene iki gözüm!
maviliğinde saklı yaralarımın piri.
hangi hüzzam şarkılarında kaldı(m)n.?
unutulan notalar sessizliğinde
kaçıncı makamında recm oldu kalem ?
ve
yarım kalmış mürekkeble.
yarı aksak lehçelerdeki kelimeler sana yeltendikçe
harflerin katline soyunuyor zaman
en siyahında bir gece,
suskunluğun en çoğul yanın(m)da
tekil yalnızlığıma baş kaldırışında beden
hangi saat kendi ayaklarını çelme takmaya yeltenmez ki cancağızım?
Yokluğun yoksulluğunda
bu kaçıncı sabah devraldığım?
Bu kaçıncı gün yoklama defterine imzaladığım yâr?
yarı uyanık uykulara denk geldi sessiz çığlıklarım
Sensizlik nasıl bir boşluktur ki
İsm-i nazımımın tek bir harfinin o boşlukları dolduramayışı.
Zaman teşuva orucunu bozmaya niyetleniyor.
bir günah düşüyor Azrail’in rahmine
boylu boyunca yatırılmakta musallaya.
toprağım yüreğine düşüyor usulca.
iç ceplerimde saklı duran hacıyatmazları avuç içine bırakıyorum
geçmiş sorguya çekiliyor, akrep ve yelkovan polisiye romanlarında.
Satırlara sığmıyor özlem
Haliç taşır mı sensizliğin sesli harflerini?
akıbeti belli olmayan bir cuma sabahına
vuslata dahil edilen gönülde
hicran yaraları hüzün gözyaşlarını akıtmadı
bizde ’bir’ aşktır cancağızım
ki
biz bu sevdayı özlemde doğurduk
Çorak bir Ağustos gecesinde
teğet geçilse de özlem yanıkları
şimdi
tam sen olma vakti cancağızım
iki avuç topraktan hiçliğimi çıkarıp seni giyinme vakti iki gözüm.
Ve
sen hicrana aldanıp
sus(ma)!
gece ayazına kanıp Yusuf’un kuyularında üşütme b(s)eni
ben sende var’ım cancağızım
gordion
14/08/2011
teşuva : ibranice geriye dönme
5.0
100% (7)