10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1377
Okunma
bu otobüse
kimse binmesin,diyordu
haydar
bu otobüse kimse binmesin..
bir takatukacı
arka sıraları tutmuştu
bir hayali
onun önünü..
kullanılmış
bir kağıt mendil gibi
buruşuk yüzlü kadın
en ön koltuğu..
avaz avaz bağırıyordu
haydar..
bu otobüse kimse binmesin...
yalnız bir durak sonra
durdu otobüs..
aldı
en son yolcusunu..
yalpalayarak giden bir sarhoş gibi
kuruldu yola...
bir sağğa
bir sola
iki ileriye
bir yana
ilerledi..
tekrar bağırdı
haydar
bu otobüse kimse binmesin...
sarı bir otobüstü
köhne
ve
boyaları dökülmüş
çalışıp taşır mıydı
yolcularını
bilinmezdi
çok uzun zaman
düşlerini süslemişti
haydarın..
basmıştı gaza haydar
dağ bayır
ova aşmıştı
yolcu taşımıştı
para kazanmıştı
çok para
ve
haydar
hep bu hayalle yaşamıştı..
varı yoğu
bir küçük keçi
üç ağaç zeytin
dört dönüm bağ
bir kara kovan arıydı..
ve
haydar
sattı savdı
cümlesini..
gelmişini
geçmişini..
ve
cebine doldurduğu
mavi yüzlükler
uçunca
sultanahmet’te
güldü haydar
koskocaman güldü...
taşı toprağı
altın şehire...
ve
ilerdeki
sarı otobüsü gösterip
elleriyle
bağırdı...
bu otobüse kimse binmesin
kimse binmesin
bu oto...
19/07/2011
ödemiş