6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1778
Okunma

Değerli Meslektaşlarım,
Yukarıdaki satırlar, “eğitimde dayak” konusunda okuldaki arkadaşlarla yaptığımız bir sohbetten sonra benim kalemimden döküldü. Bana dayak atan öğretmen, benim okuduğum okulda görevli olan, ancak benim sınıf öğretmenim olmayan birisiydi. Kendi sınıf öğretmenimiz olmadığından diğer sınıfların öğretmenleri ve okul müdürü ( o zaman “Başöğretmen”) tarafından münavebeli olarak bize ders yapılırdı. Bu olaydan kısa süre sonra bizim sınıfımıza yeni mezun bir genç bayan öğretmen geldi. Daha dün gibi hatırlıyorum tüm ilkokul öğretmenlerimi. Hepsinin adını hayırla yâd ediyorum, elimi cetvelle kanatan hariç. Ve.. son söz: “Ben öğretmenlerimden sevgiyi ve sevmeyi öğrendim, 28 yıldır da öğrencilerime insanları sevmeyi öğretmeye çalışıyorum.” Başarabildimse ne mutlu…
Tüm meslektaşlarıma sevgi ve selâmlarımı iletiyorum.
Bölüm: Öğretmenliğe Dair
Konu : İlkokul Öğretmenim
Tarih : 16 Oca 2008 22:39:07
==============================================================
Muhterem Edebiyat Sitesi Mensupları ve misafir okuyucular,
Yukarıdaki hikâyenin yazılışı ile üyesi olduğum bir paylaşım sitesinde yayınlanışı arasında çok fazla bir zaman yok. Yazdığım manzumeyi de o zamanlar bilgisayarıma not etmemişim nedense. Bugün, eskiden üye olduğum o paylaşım sitesine tesadüfen tekrar girdim ve paylaştığım şiirimi buldum. İstedim ki sizler de görün, okuyun. Şiirimde kafiye, durak… gibi teknik hatalar oldukça fazla olmakla birlikte tamamen o ân yaşadığım duygularımı aksettirmesi önemli. Özellikle mesleği öğretmenlik olan okuyuculara farklı anlamlar ifade edeceğini düşündüğüm için burada yayınlama ihtiyacı duydum.
Tüm Okuyucularıma saygılarımı sunuyorum.
muhacir bozkurt
Mustafa KÜTÜKCÜ
17.07.2011 – Bayraklı / İZMİR
Yıl bin dokuz yüz altmış.
Ordu ihtilâl yapmış,
Bir iktidarı yıkmış,
Yeni devir başlatmış.
Bir hengâme her yerde
Millet tâlihi mâkûs
Baba - oğul bir evde
Biri diğerine küs.
Siyaset denilen şey
Her yeri berbat etmiş
Devletin kurumları
Bir birine hınç etmiş.
Nasıl anlayıştır bu
Devlet milletine ters
İnançla alay etmek
Öğretmene bir ek ders.
Okulda öğretmen der:
“Allah verirse eğer,
Deyin bakın çocuklar
Allah bana şeker ver.
Olmayan şeye neden
Yalvarıp durursunuz
İsteyin bakın benden
Şekere doyarsınız.”
Öğrenciler isterler:
“Allah’ım biraz şeker!”
“Gökten şeker mi düşer ?!”
Der öğretmen ve güler.
Sonra çocuklar döner:
“İnanırız biz sana
Öğretmenim sen eğer
Bize verirsen şeker.”
Öğretmenin elleri
Bırakır tebeşiri
Saçar cebinden alıp
Avuçla şekerleri.
Minik yürekler coşar
Şekere doğru koşar
Yerlere saçılanı
Toplar beşer altışar.
Çoğu çamura batar
Atılan şekerlerin
Şeker çamurda yatar
Olmaz minik ellerin.
“Çamura battı bunlar
Öğretmenim temiz ver
Ben çamurdan alamam
Ne olursun elden ver!”
“Şeker kalmadı çocuk
Kapsaydın ya havadan
Şeker mi alacağım
Senin için bakkaldan ?!”
“Ama öğretmenim sen
‘Benden isteyin’ dedin.
Allah olsaydın eğer
Bitmezdi hiç şekerin!”
“Ulan hergeleye bak
Hesap soruyor benden.
Kim oluyorsun da sen
Hesap sorarsın benden?!
Beğenecek misin bak
Şu cetvelin tadını
Aç bakayım elini
Çok koydum şekerini !”
“Ama öğretmenim , ben ..
Sade şeker istedim.
Vurdun kalın cetveli
Kanadı bak ellerim!”
“Söz veriyorum sana
Öğretmen olacağım
Ama Allah’ı bilip
O’na kul olacağım.
Kula kulluk edene
Kul olursam eğer ben
Allah canımı alsın
Böyle zilletten evvel.
Allah’ımı tanıyıp
Tanıtacağım hem de
Çocuklarımı sevip
Yönelteceğim Hakk’a.
Doğru yolu bilip de
Koşanlar eğri yolda
Size hidayet versin
Mevlâm kısa zamanda.”
Böyle düşündü çocuk
Safiyane içinden
Sonra çizdi yolunu
Rabb’ının rehberinden.
Okudu gece-gündüz,
Zorluk-zahmet demeden
Bitirdi okulları
Sözünden hiç dönmeden.
Yirmi yılda hak etti
Diplomayı almayı
Sınıf önüne geçip
Dersini anlatmayı.
İlk dersinde konuyu
Peygamberinden aldı
“Nefsine uymayanı
Yapma gayrıya” dedi.
Özün sözüne uysun
Sakın söyleme yalan
Emanet alır isen
İhanet etme aman!
Çalıştığı yerlerde
Sevildi hep severek
Girmedi günahına
Masumları döverek.
Dayak cennetten çıkma
Derlerdi hep eskiden
Kovulur muydu acep
Güzel olsa cennetten?
Güzellikle anlatmak
Varken güzellikleri
Sapmadı başka yola
Seçti her an sevgiyi.
Yılları böyle geçti,
Sevgi… saygı… muhabbet…
Öğretmenlik ‘SEVGİ’ymiş..
Başka söze ne hâcet!..
Mustafa Kütükcü’yüm,
Anlattım ben kendimi,
Hilâf yoktur sözümde,
Bilen bilir derdimi.
04/04/2007
Servergazi / DENİZLİ
5.0
100% (4)