8
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
3441
Okunma

Gözümü Yusuf cemaline açtım.....................
Ey!Kullarını işine düzen koyan,
Ey!Ney’lerine lutûf eder Tanrı sana nasıl şükredeyim?
Cehennemin dipsiz kuyularında muhtaç bir kula de:
-Yüzünü ateşten,topraktan temizle......................
Niyaz civarının toprağı murad kimyası...................
Ey göz iki katra tuzlu saçtın
Bedeli hicranı def edemedin ki
Çöreklendi ,yüreğin(m)e.
Âşık ciğer kanıyla temizlemek gerekirse varlık sayfasını
Maksat;
Aşk cilvesinden ibarettir.
Yoksa
Mahmud’un gül yüzü,
Eyaz’ın zenci kölelerine bağlı değil..................
Ödağaçı gibi sevda ateşinde yanıp, yakmakta gönlüm......................
Pervanenin gönlü çırayla yanar.
Benim gönlüm, senin yüzünün çırağı olmayınca yanıyor.
Mehengim özlem kınamasıyla bozulmaz ki
Bendeniz’i altın misali parça parça etsinler ne çıkar cancağızım?
Civarının kabesinde vakfeye duran yürek,
O bülbülün neşesiyle bile gülü anmıyor.
Madem ki kaşlarını mihrabını benden esirgemeyeceksin
Kıblegahımdan yanılmam can özüm.
Derdim de sevgiliden, dermanımda .
Gönülde ona feda, canda........................
Aşk hikayesini gizli söylüyorum
Ama
Nihayet âşikarede söyleyecek dilim.
İki âlem onun ay yüzünün bir ziyasından ibaret..............................
Anılsın sevgilin kanımıza kasdeterek ahdini bozduğu
Dar-ı acunun işine dayanılmaz,
Oyunbâz feleğin labirentlerinde......................................
Pekalâ....
Vuslat geceleri binbir gece masallarında saklambaç oynamaya konulsun,
Hicran günleri gelir, geçer elbet.
Asaf’a benzeyen avuç içlerinin bereketini yağmur getirir bana..........
Hızır’ın ab-ı hayatını anıp yolumu kesme
Ben,
Sevgilinin çene çukurunda Kevser havuzunu içmekteyim.
Tanrı, Süreyya dizisinde ism-i nazımını dizmişse
Bendeniz inci gibi şiirlerle methetmeyeyim seni şehr-i İstanbul?
Kalemim,senin methinin bereketiyle yüzlerce gönül bahçesini zapetti,
Bu hünerli dilim senin kılıcın.....................
Sabah ruzigârı gibi gül bahçesinden geçtim.
Bülbüle âşık olduğumdan,
Kanarya’ya muştak bulundum.................................
Defalarca söylüyorum yine de söylüyorum iki gözüm.
Ben âşık’ım
Fakat
Bu yola kendiliğimden koşmuyorum ki
Tanrının takdiri..............................................
Dudu gibi aynanın önüne koyuldum.
Aynanın ardından ezel üstadı neyi söylüyorsa onu söylüyorum................
İster diken olayım,
İster gül cancağızım.
Sonu sana varacak sa
Bedeli şehr-i İstanbul ise
Ben çoktan razıyım çekeceklerime.........................
Gel, işit beni gönlümün sultanı yedi tepeli şehr-i istanbul!
Ben, senden vazgeçmedim,
Vazgeçmeyeceğim son nefese kadar......................
Eyaz : Padişahın; aklına güvendiği, samimiyetinden, bağlılığından asla şüphe duymadığı kölelerinden biri idi.
Asaf : H.z Süleyman’ın ünlü veziri.
gordion
13/07/2011
5.0
100% (6)