24
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2402
Okunma
güneşin sıcaklığı düşer sineme
sen diye aydınlatır yolumu ötelerde
hayat verirsin yosunlasan yüreğe
gülücüklerin ay ışığı gözlerimde
sis bulutları dağılır güzlere inat
düşen karlar erir sevdanın ateşinde
ayazlar kaf dağı ardı uzaklığında
sevda pınarları akar solan mevsimlerde
ve ben turuncu laleler ülkesinde açarım
sen diye gülüm...
yıldızların kilitlendiği zamanlarım
kırmızı karanfillerin gönlüme küstüğü anlar
neşter vurulamayan kanamalı yaralarıma
lokman hekim olduğun baykuşlu gecelerime
hayatın renklerini gün begün söndürürken
hiçliğimde geldiğin o günlerimi nasıl unuturum
sevdasına yar olduğum gülüm...
masallar alemini yaşatırken kimsesizliğime
karartmalarıma aydınlığım oldun
angut kuşu sadakatinda bağlanırken
ölümcül sevdanın kollarına bıraktın beni
ne güzlerin, ne de kışların soğuklarında yaşattın beni
billur aşkının maviliğinde hayat bulurken
ceylan gözlerinin sevecen bakışlarında erittin beni
gül diye kokladığım gülüm!..