Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
gordion
gordion

Göğsünden yaralı gündüz, gece devrederken özlem yanıklarını

Yorum

Göğsünden yaralı gündüz, gece devrederken özlem yanıklarını

( 8 kişi )

8

Yorum

0

Beğeni

5,0

Puan

2256

Okunma

Göğsünden  yaralı  gündüz, gece devrederken  özlem yanıklarını

Göğsünden yaralı gündüz, gece devrederken özlem yanıklarını






Ölüm ıslığı çalan bir gece
Faili meçhul yalnızlığım(n)a refakat ediyor öylece..........



Yakub’un sabrıyla gelen Azrail,
Firari kaçınılmaz bir son yaklaşırken.
Son nefeste yine aşk, aşk............



Uçurum kenar özlemler hicranın karanlığında vals yapıyorlar,
Gaz lambası şavkının bırakan Kamer.
Kuru toprak parçası avuçlarımda.
Gözlerimde hüzün rimeli .
Yüzümde asılı kalır tarih sayfaların tozlu rafları...............


Sana söylemediğim o kadar sözcükler var ki cancağızım.
Buram buram hasret kaldı şehr-i İstanbul’a,
Senden üryan kaldı cümlelerim,
Her bir şeyi unuttum başta kendimi.....................




Bir martı maviliğini söküyor kanat çırpışında
Dar-ı acun alfabesinde tek bir harfte dururken yaşam.
Beyaz duvaklı bir kağıda boylu boyuna uzanmış sarı papatyalar.
Zamansızlık lugatında sana kayboluyorum.
Yitiriyorum dilimin ucundaki bütün sözcükleri.
Uzaklarda dar bir sokakta hicran sirayet etmiş .
Dudaklarım(n)da koca bir boşluk.
Sen kokan şehr-i İstanbul
Nadasa çektim ism-i nazımın geçmedi mekanları.
Ve
Yaprak uçuyor ağaçtan
Göğsünden yaralı gündüz, gece devrederken özlem yanıklarını.
Kalemin sen olmayan yönü ,
Bir varmış bir yokmuş masalında kaldı.
Sana susuyorum hep can sızım
sana bakarken yitiriyorum benliğimi yavaş yavaş
Hani tereyağdan kıl çeker gibi ....................


Süleymani lâlliğim,
Boynu bükük ram bir beden
Ve
Kimliğini yitirmekte olan bir beden,çıkmaz sokaklarda
Bir teslimle başladı hayat
Bir teslime noktalanacak zamanı geldiğinde...........



Sevda coğrafyamsın.
Hudutlarını çizmeye korktuğum.
Başkenti yine sen .
Her bir hakta bütün mukaddesliğin dolup taşarken
Mescid-i Haram’dan bir parça,
Mescid-i Aksa’dan bir fincan,
Dört incilden biri kadar cezbedecek öyküler sığdırdın yürek hazneme .................


Zaman celladım olurken son isteğimi sormaya koyuldu.
Sokul, satır aralarıma cancağızım
Her zaman ki gibi başın(m) dik,
Yüreğinle, şah damarını ayaklandı alyuvarlarım
Hangi lehçede ?
Hangi sözcük?
Hangi harf seni anlatmama imkan vermez ki can özüm?
Senden başka mekan mesken bilmedi.
Maviliğinden başka vatanı kutsallaştırmadı canı(n)m?
Dillendirmediğim o kadar sözcük var ki cancağızım...........




Kız kulesi, Züleyha özlemlerimi mütercimliğini soyundu gecenin ayazında
Avaz avaz bağırdım, seni sevdiğimi Eminönünde
Meryem’in susma orucunu tekabûl eden Haydarpaşa,
Mavi tren sözüm oldu, dudak kenarı hasretimin
Avuçlarımda süzülen tuzlu su özüm(n) giden ince uzun bir yol alıyor ,
Tazelenen günden.
Yanı başında antik saatin tik takında demlenen senli cümlelerim.



İstiklal caddesindeki kalabalığa inat hicranı paylaş ekmek arası umutta
Yedi tepede gürlemiş deliverenler buğday coğrafyan(m)a sıyırdıklarını,
Battıklarını boş ver.
Gelir geçer....................




Kar yangını yüzüm,
Laleye benzeyen dudak acuna düşen ismim.
Küllenen kalemde arda kalan
Kanadı kırık bir serçe
B(s)en gibi bırakılmış Azrail’in koyununa
Vuslata şerh düşen zamanda..............





Gece medd-ü sena ederken gök kubbeyi kalan mühendise
Ve
Antik bir saatin tik takı delip geçiyor sensizliğin sessizliğini
Beton duvarlarda asılı kalan geçmişe sıva geçerken,
Ben yüreğimi kör düğümledim yüreğine şehr-i İstanbul
Yak beni her bir sesli harflerin(m)de
Küllerinden doğur beni yine .
Bütün menziller sen olurken
Bineyim cam kenarı gelincik yüklü kırmızı bir trene.
Bir kalem,
Birkaç kağıtla çıkayım sen olan yollara cancağızım.
Sensizliğin sessiz çığlıklarını toprağa gömdüm.
Gök maviliğini giyineyim üzerime
Sana gelmeliyim ki cancağızım.
Benliğimi kurtarayım darağacında.
Soğuk bir hakimin hükmü önde sürürken hiçliğimi,
Karar sabah ezanında verildi.......................


Cennet girme yaşıma bekleyemem şehr-i İstanbul
Sakın def etme beni surlarında.......................



Fatih, (d)ağlama duvarını niyetlenirken
Kaç gönle yataklık etti?
Kaç aşığa neşter olup,irin toplamış yüreğine sardı, sarmaladı?
Kaç şaire ilham verdi ki senin eşsizliğini yazmayı medet bildiler?



Altın yaldızlı sen kokan tarih satırlarında özün(m)e yürüdüm
Anemas mahzenine kaldı hicran
Hüsnüyusuf tazeliğinle gel buğday coğrafyama
Bırak avuçlarıma zemzemini
Varlık sayfana kat beni en yalın halin(m)le.................




Hadi!Vur, beni Florya sahiline
İsm-i nazımının geçti sahilde endamınla......................



Hadi!Savur beni deli lodosunla yaşlı gözlerinde mevzilenmiş tuzlu suları
Yüreğimi bıraktım adın geçtiğin her sözcüğe
Yazgıma düşerken cemre misali
Vuslata vaat edilmiş yarınları(n)m var heybede
Susuyorum sana harf harf
Moda’nın içi kalabalık hali dile geliyor bir saksafonda.......................





Zamanın ıssız sokaklarında avare dolaşırken
Emirgan laleleri yine gizemli kadehlerini açtı maviliğine
Ne fısıldayacak kim bilir?
Susuzluğumu hangi göl doyurur beni cancağızım?
Panagia kollarını açmış beni bekliyor sabırsızca
Sevdaya dair ne varsa s(b)ende
Şimdi
Hangi papaz günah çıkartmaya yeltenir Tanrının evinde?


gordion
11/07/2011



Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (8)

5.0

100% (8)

Göğsünden yaralı gündüz, gece devrederken özlem yanıklarını Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Göğsünden yaralı gündüz, gece devrederken özlem yanıklarını şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Göğsünden yaralı gündüz, gece devrederken özlem yanıklarını şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
karann
karann, @karann
12.7.2011 11:46:26
ne kıymetler paha biçilirdi bir gülüşe, güle el etmeyen neyler ki toprağa aziz düşene..

nazarım değmesin kardeşimin kalemine yüreğine sağlık diyebiliyorum fukara dilimle

saygı sevgimle
LESKÜY NARUT
LESKÜY NARUT, @leskuynarut
11.7.2011 21:07:44
5 puan verdi
Sana söylemediğim o kadar sözcükler var ki cancağızım.
Buram buram hasret kaldı şehr-i İstanbul’a,
Senden üryan kaldı cümlelerim,
Her bir şeyi unuttum başta kendimi.....................

kutlarım sayın hocam..tebrikler...............
İbrahim ERZURUMLU
İbrahim ERZURUMLU, @ibrahimerzurumlu
11.7.2011 17:17:37

Hadi!Savur beni deli lodosunla yaşlı gözlerinde mevzilenmiş tuzlu suları
Yüreğimi bıraktım adın geçtiğin her sözcüğe
Yazgıma düşerken cemre misali
Vuslata vaat edilmiş yarınları(n)m var heybede
Susuyorum sana harf harf
Moda’nın içi kalabalık hali dile geliyor bir saksafonda.......................



Tebriklerimle...
kıymetocak
kıymetocak, @kiymetocak
11.7.2011 15:09:16
5 puan verdi
Başlık dikkami çekti,içerikte hoştu sayın hocam...saygılarımla.
Bandırmalı
Bandırmalı, @bandirmali
11.7.2011 14:05:32
5 puan verdi
Okudukça keyif aldığım destansı bir eser tebrikler yüreğinize kaleminize sağlık saygılar üstadım..
sergül kandemir
sergül kandemir, @sergulkandemir
11.7.2011 13:06:22
5 puan verdi
İstanbul.....bana inat İstanbulll.İmgelerinin zenginliği mest ediyor beni....Kutlarım.
talip
talip, @talip
11.7.2011 13:04:49
5 puan verdi
Şehr-i İstanbul'a vasıl olacak..etrafını çevreleyen surların bütün giriş kapılarında..hasretim/hasretinle nöbet tutuyor gece-gündüz..

sen geleceksin diye cancağızım..

çok güzeldi şiiriniz efendim..saygı/selamla..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL