Denizlerin dalgası, mendireği yorarken
Fırtınaya tutulmuş, martılar sahipsizmiş
Ceberut bir heyelan, arzı yarıp sürerken
Veda buselerinden, sevenler nasipsizmiş

Efsaneymiş âşıklar, mısralar hep masalmış
Ferhat dağı delmemiş, Kerem ise yanmamış
Mecnun’u, Leyla’sına, götüren yol kısalmış
Sanki Yunus ömrünce, Hak adını anmamış

Şimdi zaman değişti, düşünceler derbeder
Eski aşklar alaylık, hisler şehvete gebe
Şeytan bile düşünür, kahrolur isyan eder
En güzide duygular, yok oldu vurdu dibe

Hâlbuki büyükbabam, başlar iken sohbete
Ah o günler diyince, gözler başka bakardı
Dinlerdim saatlerce, doymazdım muhabbete
O mukaddes sevgiden, iştiyaklar akardı

Şimdi aşklar gündelik, sevda yalın yabancı
Ahde vefa yok artık, adap erkân hak vere,
Bakışlar şehvet dolu, yaklaşımlar yalancı
Sevmek zaman ayarlı, teslimiyet kadere

Sahibinden kiralık, devre mülk bu sevgiler
Yaşanılan duygular, bir gecelik düş gibi
Kutsal aşkı andıran, en müşahhas övgüler
Gerçeği perdeleyen, sahnelik uğraş gibi