4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2541
Okunma

Kavuşmayı beklerken kaç mevsim geldi geçti
Ne takvimlerde yaprak ne gözümde yaş kaldı.
Saçlarıma kar yağdı, gençlik kuş oldu uçtu
Yürekte ince sızı anlamsız telaş kaldı.
Vurgundum gülüşüne gönlümü sana verdim
Âlem umrumda değil sendin düşüncem derdim
Şu üç günlük dünyada murad almak isterdim
Kırık dökük umutlar hayal kaldı düş kaldı.
Düşürdün yüreğimi kara sevda közüne
Esirindim yalansız endamına nazına
Masumiyet bir başka yakışırdı yüzüne
Aklımda o gözlerin birde hilal kaş kaldı.
Mutluluk kaf dağında vuslat bir Anka kuşu
Yerimde olsa idi çatlardı sabır taşı
Bıktım hayra yormaktan gördüğüm her bir düşü
Sen gittin bahar bitti hazan kaldı kış kaldı.
Huzur neşe kalmadı artık yüzüm gülmüyor
Ne yapsam çaresi yok bil ki yerin dolmuyor
Pişmanlıklar faydasız giden geri gelmiyor
Yorgun argın bir gönül bir çileli baş kaldı.
İsmail GÜL
5.0
100% (5)