5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1300
Okunma

sen hiç benim olmadın
yüreğimin
en delikanlı çağında,
düş pembesi çocuk
kızıl bir yangına düşmüş
sallanıyordun
acıların salınç ağında...
tutunacak dal arıyordun
düşerken
dibine uçurumların
kanıyor, yanıyor
terliyordun boncuk boncuk
feleğin çarkında ezilip
derin kuyuların
çıkrığına dizilen çocuk...
belki en iyisi, en güzeli
belki en kötüsü,
beterin beteri
buydu işte,
kahraman yüreğim
cesur bir itfaiye eri,
sevgim, şefkâtim
merhametim
yüreğimdi seni tutan,
düştüğün çukurun
içinden alıp,
yangınlardan kurtaran...
-II-
senin için delip yırttım
yıktım gökleri
gök yedi katlıydı
iki yeni kat çıktım,
sen ve ben katı
sen hiç oralı olmadın
ben acıyı sevdim;
acı baldan tatlıydı...
inandırdım kendimi
yeni bir anka masalına,
alıp kucağıma seni
uzandım kumsalına,
kurudu deniz
çekildi kıyılar,
bir gün geldi
öyle dehşetengiz
vurdu ki dalgalar,
ne yapsak etsek
artık yetişemeyiz
birbirimizin salına...
kırıldı fay hatları
yandı bir daha
kül oldu
ankanın kanatları,
nefretin dalgası
sevgi boyunu aştı;
neyimeydi
göğe yeni kat,
feleğimiz şaştı...
-III-
acılar da çiçekler gibi
vakti gelince patlar,
deşilir yara
aktıkça irin rahatlar,
kapılır kendi rüzgârına
gemiler bir daha,
kopunca limandan
bağlayan halatlar,
gever gemini, uçar
doludizgin atlar...
şimdi uzak köşelerindeyiz
iki yeni evrenin,
ben yorgun, sen bitâp
mahşere kalmıştır
her türlü hesap
ve dört kitap...
Şaban AKTAŞ
08.07.2011