Gecem gündüzüm karabasan, Failler belli, akrep ile yelkovan, Tik-tak tik-tak ardımda zaman, Gelmiş mi geçmiş mi bir türlü anlayamam...
Bir ömür geçer mi böyle kaçarak, İnan can yakmazdı bu kadar yakalanmak, Nereye varacağım bilmiyorum muallak, Bakıyorum geçmişe hep ağlayarak...
Kader ağını örer ağır aksak, Acele etmez, sabırlıdır muhakkak, Kaderidir kaçanın gölgesinden korkmak, Ne yapsa nafile, inecek başına o acı tokmak...
Durmalı artık bu sefil kaçak, Kaçmak değil ki bu, alçalmak Yollar aşılır belki de anlayarak, Sarılmalı kadere kolları açarak...
Ben bir kaçağım, Tek arzum yakalanmak, Işıkları açıyorum, Maksat iz bırakmak...
7 Temmuz 2011
Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Burada ki karışıklığın tüm sorumlusu benim... Mehmet Bey'in benim yazdığım cevabı sizden gelen bir cevap olarak algılaması, kendimi affedemiyeceğim bir vebalin altına girmeme sebep oldu...
Bu babta sizden tüm samimiyetimle özür diliyorum... Lütfen Mehmet Bey'le ilgili olumsuz bir duyguya kapılmayınız, çünkü böyle bir duyguyu hakeden bir tek kişi varsa o da benim...
Aynen ben de böyle bir karışıklık sonucu size bu negatif cevabı döndüm... Bu cevabı yazan Nebiha Hanım değil, benim, şiirin sahibi meczub Ersin... Affediniz lütfen... Nebiha Hanım'ın yazdığı yersiz kritiğin beni bu kadar celallendirmesine izin vermemeliydim... O ruh haletiyle sizi tamamen yanlış anladım... Tekrar affediniz diyorum...
Ve her ne kadar yaptığı saygısızlık nedeniyle kendisinden şekvacı olmasamda ona haksız yere tepki göstermenize yol açtığım için Nebiha Hanım'dan da bu babta özür diliyorum...
Hanımefendi neden polemik yaratıyorsnuz anlamadım;sadece ,bu şiirde kullanıldığını iddia ettiğiniz çokça redif nerede,diye sordum.Neden celallendiniz,tamamiyle edebiyat ve şiirle ilgili bir soruydu.Kişiselleştirmekti amaç ne ki?Sizinle kavaga mı ettik,nedir bu tehditleriniz?
Önce sen sana döndüğüm cevabımda sorduğum soruya cevap ver ve burada kapanmış konuyu açmaya çalışma... Bana özelimden yazdığın cevabını ve benim sana verdiğim cevabını da senin yerine ben ekleyeceğim, merak etme...
Burada ki karışıklığın tüm sorumlusu benim... Mehmet Bey'in benim yazdığım cevabı sizden gelen bir cevap olarak algılaması, kendimi affedemiyeceğim bir vebalin altına girmeme sebep oldu...
Bu babta sizden tüm samimiyetimle özür diliyorum... Lütfen Mehmet Bey'le ilgili olumsuz bir duyguya kapılmayınız, çünkü böyle bir duyguyu hakeden bir tek kişi varsa o da benim...
Aynen ben de böyle bir karışıklık sonucu size bu negatif cevabı döndüm... Bu cevabı yazan Nebiha Hanım değil, benim, şiirin sahibi meczub Ersin... Affediniz lütfen... Nebiha Hanım'ın yazdığı yersiz kritiğin beni bu kadar celallendirmesine izin vermemeliydim... O ruh haletiyle sizi tamamen yanlış anladım... Tekrar affediniz diyorum...
Ve her ne kadar yaptığı saygısızlık nedeniyle kendisinden şekvacı olmasamda ona haksız yere tepki göstermenize yol açtığım için Nebiha Hanım'dan da bu babta özür diliyorum...
Hanımefendi neden polemik yaratıyorsnuz anlamadım;sadece ,bu şiirde kullanıldığını iddia ettiğiniz çokça redif nerede,diye sordum.Neden celallendiniz,tamamiyle edebiyat ve şiirle ilgili bir soruydu.Kişiselleştirmekti amaç ne ki?Sizinle kavaga mı ettik,nedir bu tehditleriniz?
Önce sen sana döndüğüm cevabımda sorduğum soruya cevap ver ve burada kapanmış konuyu açmaya çalışma... Bana özelimden yazdığın cevabını ve benim sana verdiğim cevabını da senin yerine ben ekleyeceğim, merak etme...
Çok fazla kafiye ve redif yapılmış. Oysa serbest şiir...
Serbest şiirde içsellik daha önemli, iç ahenk dediğimiz. Daha çok söze yeni kılıflar biçmek ve manayı illa mısra sonlarındaki ses benzerlikleri ile süslememek çok daha önemli. Yani şiir gücünü mısra sonlarından almamalı.
Serbestin kendine has bir çağrışım değeri olmalı. Hece şiiri olarak çalışılsa idi daha keyif verici olurdu.
...
Doğrusu affınızı dilerim, ama güne düşecek denli büyük ya da farklı bir söylem göremedim ben bu şiirde... SAYGILARLA...
Nebiha Muradî tarafından 7/6/2011 11:23:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
Uzatmamakta fayda var da beyefendi, her seferinde bana söz hakkı düşüyor. Neden rahatsız olayım ki şiirinizden? Yok öyle bir şey. Bir de her güne seçilen şiiri herkes alkışlayacak diye birşey yok, her güne seçilen şiir kusursuz olur diye de bir kaide yok. EYVALLAH, SUSTU NEBİHA..........
Konunun uzaması üzücü ancak ben netleşmesinden yana olduğum için meramımı yazacağım...
Ben bir densizlik yaparak yazmayı denedim ve aynı gün üyesi olduğum siteye yazdığımı da yükledim. Şiir günün şiiri seçilmiş, kimse seçim yaparken fikrimi sormadı, benim böyle bir talebim de olmamıştı zaten...
Netice itibariyle kurul buna değer bulmuş, bu yazan için de hoş bir sürpriz olmaz mı sizce... Ancak onca kritiğin arasında bir tanesi diyor ki; yazdığınız şiirde ben buna layık bir şey göremedim...
Peki bu düşüncenizin muhatabı ben mi olmalıyım, seçimi yapan bemn miyim!
Velev ki, ben biraz ağır anlayan, kalemi aksak, dili peltek ve haddini bilmez bir meczubum, yazdıklarımda paçavradan ibaret... Bu durumdan bu meczub mu sorumlu tutulmalı ve bu düşünce kendisine söylenmeli...
Ne yapmamı tavsiye dersiniz, butarz kritiklere muhatap olduğum için seçici kuruldan şekvacı mı olmalıyım...
Halbuki bugüne kadar paylaştığım şiirlerin çoğunda kritik bile yoktu, muhatapo bile alınmıyordum ve gül gibi de yazıp ekliyordum... Bana bu şekilde hissettirecek bir kritikle kendi canımı sıkmazdım değil mi....
Paylaştığım şiir nedeniyle size verdiğim rahatsızlıktan ötürü özür diliyorum ve konuyu kendi nazarımda kapatıyorum...
:) Hor görme de yok benim yorumumda, "orada benim şiirim olmalıydı" gibi bir anlama gelecek bir söz de beyefendi.
Hiçbir zaman şiirimi günde görebilmek hevesi ile asmadım. Kaldı ki şirlerin güne getirilmek gibi bir değerlendirmeye tabi tutulmasını sanata pek faydalı bulmayanlardanım, o yüzden içiniz rahat olsun, asla kıskanmadım.:))) Haa bu arada, "ben şairim" de demiyorum. İnsanlara şairlik esvabını edebiyat literatürü giydirir, kişinin kendisi değil. Kendi içinizdeki bir takım şeyleri benim sözlerimmiş gibi yanıstmayınız lütfen.
Sadece pes diyorum anlayışınıza. EYVALLAH, SAĞLICAKLA...
Beğeni sözleri içeren bir yorumdan ziyade eleştiri ve katkı verici yorumlar beni sevindiriyor. Ancak burada ki ince sınırı atlamamak lazım, önerilerden ziyade hor görme ya da orada benim şiirim olmalıydıya meyleden kritiğe imza atan birisi teknik şiir bilgisi ne olursa olsun hiçbir zaman şair olamayacaktır.
Sakın ola benim kendime şair olarak atıfta bulunduğumu düşünmeyin. Ben haddimi bilirim...
Uzatmamakta fayda var da beyefendi, her seferinde bana söz hakkı düşüyor. Neden rahatsız olayım ki şiirinizden? Yok öyle bir şey. Bir de her güne seçilen şiiri herkes alkışlayacak diye birşey yok, her güne seçilen şiir kusursuz olur diye de bir kaide yok. EYVALLAH, SUSTU NEBİHA..........
Konunun uzaması üzücü ancak ben netleşmesinden yana olduğum için meramımı yazacağım...
Ben bir densizlik yaparak yazmayı denedim ve aynı gün üyesi olduğum siteye yazdığımı da yükledim. Şiir günün şiiri seçilmiş, kimse seçim yaparken fikrimi sormadı, benim böyle bir talebim de olmamıştı zaten...
Netice itibariyle kurul buna değer bulmuş, bu yazan için de hoş bir sürpriz olmaz mı sizce... Ancak onca kritiğin arasında bir tanesi diyor ki; yazdığınız şiirde ben buna layık bir şey göremedim...
Peki bu düşüncenizin muhatabı ben mi olmalıyım, seçimi yapan bemn miyim!
Velev ki, ben biraz ağır anlayan, kalemi aksak, dili peltek ve haddini bilmez bir meczubum, yazdıklarımda paçavradan ibaret... Bu durumdan bu meczub mu sorumlu tutulmalı ve bu düşünce kendisine söylenmeli...
Ne yapmamı tavsiye dersiniz, butarz kritiklere muhatap olduğum için seçici kuruldan şekvacı mı olmalıyım...
Halbuki bugüne kadar paylaştığım şiirlerin çoğunda kritik bile yoktu, muhatapo bile alınmıyordum ve gül gibi de yazıp ekliyordum... Bana bu şekilde hissettirecek bir kritikle kendi canımı sıkmazdım değil mi....
Paylaştığım şiir nedeniyle size verdiğim rahatsızlıktan ötürü özür diliyorum ve konuyu kendi nazarımda kapatıyorum...
:) Hor görme de yok benim yorumumda, "orada benim şiirim olmalıydı" gibi bir anlama gelecek bir söz de beyefendi.
Hiçbir zaman şiirimi günde görebilmek hevesi ile asmadım. Kaldı ki şirlerin güne getirilmek gibi bir değerlendirmeye tabi tutulmasını sanata pek faydalı bulmayanlardanım, o yüzden içiniz rahat olsun, asla kıskanmadım.:))) Haa bu arada, "ben şairim" de demiyorum. İnsanlara şairlik esvabını edebiyat literatürü giydirir, kişinin kendisi değil. Kendi içinizdeki bir takım şeyleri benim sözlerimmiş gibi yanıstmayınız lütfen.
Sadece pes diyorum anlayışınıza. EYVALLAH, SAĞLICAKLA...
Beğeni sözleri içeren bir yorumdan ziyade eleştiri ve katkı verici yorumlar beni sevindiriyor. Ancak burada ki ince sınırı atlamamak lazım, önerilerden ziyade hor görme ya da orada benim şiirim olmalıydıya meyleden kritiğe imza atan birisi teknik şiir bilgisi ne olursa olsun hiçbir zaman şair olamayacaktır.
Sakın ola benim kendime şair olarak atıfta bulunduğumu düşünmeyin. Ben haddimi bilirim...
Arı duru ve gayet içten bir şiir.Seçici Kurulu kutluyorum.Ne zamandır imge yoğun şiirler okuyorduk.Bu şiirde ne denilmek istendiği açık seçik anlatılmış.Şair kardeşimi kutluyorum.
Binboğalı tarafından 7/7/2011 11:42:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sizin yorumunuza yazdığım cevaptan sonra aldığım şahsıma özel atılmış mesajı sizin gönderdiğinizi sanarak Nebiha Hanım'ın yorumuna yazdığınız yorumunuza olumsuz bir cevap daha dönmüş oldum... Bu nedenle sizden özür diliyorum...
Özür dilerken sevinerek dilediğimi de belirtmek isterim... Sizin zihnimde canlandırdığım tarzda bir insan olmadığınızı öğrenmek beni memnun etti... Çünkü sizin de bahsettiğiniz tarzda insanlarla çevrilmiş etrafımız... Sizin hakkınız da yanıldığımı görmek şahsım için mutluluk verici...
Neden olumsuz düşündün güzel kardeşim,burada vatandaş yatakta neler yaptığını anlatan şiirler yayımladı ve millet ayıldı bayıldı.Ben cidden açık sözlülüğünüz ve duru anlatımınız için söyledim o sözü.Kimseyi de kınamadım.Kınasam sonuna (!) işareti kayardım.Her sözden huylanmayın ve kendinizi de küçük görmeyin rica ederim.Şu adam gibi adam üslubunuz size saygı duyulması gerektiğini söylüyor.Şiirle kalın.
Af buyurun belki de yanlış anladım, olabilir, söyleneni hemen anlayan, leblebi denmeden leblebiyi anlamayan, hatta ve hatta, leblebi denildiğinde dahi, anlamak için önce baya bir düşünmesi gereken bir zatım, bu nedenle önce özür diliyorum, sonra da cevabınızı almak üzere soruyorum:
Yazdığınız yorum şiire midir yoksa seçici kurulun zevkine mi? Seçici kurulun zevkiyle ilgili ciddi endişeleriniz mevcut ise bunu benimle paylaşmamalıydınız.
Bu nedenle size hakkıyla bir cevap yazabilmem için takdirinizin ne yönde olduğundan emin olmam lazım...
Sizin yorumunuza yazdığım cevaptan sonra aldığım şahsıma özel atılmış mesajı sizin gönderdiğinizi sanarak Nebiha Hanım'ın yorumuna yazdığınız yorumunuza olumsuz bir cevap daha dönmüş oldum... Bu nedenle sizden özür diliyorum...
Özür dilerken sevinerek dilediğimi de belirtmek isterim... Sizin zihnimde canlandırdığım tarzda bir insan olmadığınızı öğrenmek beni memnun etti... Çünkü sizin de bahsettiğiniz tarzda insanlarla çevrilmiş etrafımız... Sizin hakkınız da yanıldığımı görmek şahsım için mutluluk verici...
Neden olumsuz düşündün güzel kardeşim,burada vatandaş yatakta neler yaptığını anlatan şiirler yayımladı ve millet ayıldı bayıldı.Ben cidden açık sözlülüğünüz ve duru anlatımınız için söyledim o sözü.Kimseyi de kınamadım.Kınasam sonuna (!) işareti kayardım.Her sözden huylanmayın ve kendinizi de küçük görmeyin rica ederim.Şu adam gibi adam üslubunuz size saygı duyulması gerektiğini söylüyor.Şiirle kalın.
Af buyurun belki de yanlış anladım, olabilir, söyleneni hemen anlayan, leblebi denmeden leblebiyi anlamayan, hatta ve hatta, leblebi denildiğinde dahi, anlamak için önce baya bir düşünmesi gereken bir zatım, bu nedenle önce özür diliyorum, sonra da cevabınızı almak üzere soruyorum:
Yazdığınız yorum şiire midir yoksa seçici kurulun zevkine mi? Seçici kurulun zevkiyle ilgili ciddi endişeleriniz mevcut ise bunu benimle paylaşmamalıydınız.
Bu nedenle size hakkıyla bir cevap yazabilmem için takdirinizin ne yönde olduğundan emin olmam lazım...
Kıymetli yorumunuz için teşekkür ediyorum... Her zaman düşündüğüm gibi her eser her bir okuyan da farklı manalara bürünecektir... Bu o esere okuyucunun da katılımını sağlamış olur... Zenginliği ve çekiciliğinin bir sebebi de budur...
Kıymetli yorumunuz için teşekkür ediyorum... Her zaman düşündüğüm gibi her eser her bir okuyan da farklı manalara bürünecektir... Bu o esere okuyucunun da katılımını sağlamış olur... Zenginliği ve çekiciliğinin bir sebebi de budur...
Güzel ve özgün başlayan şiirin ilk bölümlerinde dizelerin sonunda yumuşak ve kulağı incitmeyen '' n' sessiz harfi yoğunlukta iken, son 16 dizeden ondördünün 'k' sert sessiz harfi ile bitmesi kulağı tırmalıyor.
Bu okuyan açısından ve şiir yazma tekniği (Estetik ve uyum) açısından üstünde önemle durulması gereken bir konudur kişisel kanımca.
Saygılarımla.
Şaban Aktaş tarafından 7/6/2011 7:16:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
Merhaba, Çok farklı bir yaklaşım oldu benim için, şiir konusunda teknik bilgim yeterli değil... Hissettiklerimi yazıyorum ve manalara, anlatılana, seçilen konulara ve konu hakkında söylenenlere değer veriyorum. Yazarken kaygılarım daha ziyade bu yönde oluyor. Bu nedenle yazmış olduğunuz kritik benim daha önce farkında olmadan hissettiğim ancak yine de farkında olmadığım bir inceliği farkettirmiş oldu... Yazarken yeni bir dikkat noktası keşfetmemi sağladığınız için müteşekkirim... Selam ve saygılarımla... Ersin
Merhaba, Çok farklı bir yaklaşım oldu benim için, şiir konusunda teknik bilgim yeterli değil... Hissettiklerimi yazıyorum ve manalara, anlatılana, seçilen konulara ve konu hakkında söylenenlere değer veriyorum. Yazarken kaygılarım daha ziyade bu yönde oluyor. Bu nedenle yazmış olduğunuz kritik benim daha önce farkında olmadan hissettiğim ancak yine de farkında olmadığım bir inceliği farkettirmiş oldu... Yazarken yeni bir dikkat noktası keşfetmemi sağladığınız için müteşekkirim... Selam ve saygılarımla... Ersin
Herkesin eninde sonunda yakalanacak olan son demi ve amansız takipçimiz zamanı harika ifadelerle ne güzel sayfaya dökmüşsünüz.Bir daha bir daha okudum düşünerek ve özümseyarek.Kaleminiz sizi hep hatırlatan izler bırakacak güzel şiirlere ses olsun İnşaallah.selam ile...
Öncelikle güzel temennileriniz için teşekkür ediyorum... Bir esere her bir okuyucu yeni ve farklı manalar da katar... Okuyanda eserin bir katılımcısı ve emek sahibi olur...
Öncelikle güzel temennileriniz için teşekkür ediyorum... Bir esere her bir okuyucu yeni ve farklı manalar da katar... Okuyanda eserin bir katılımcısı ve emek sahibi olur...
Faniliğin zamana bağlı, bir gün yakalanıp sobe olunacağını ,yaşananların ardında bıraktığı ile ne kadar avunulacağını anlatan çok çok güzel dizelerdi. Kaleminiz daim olsun Saygılarımla
Ben şiir için ve hatta tüm diğer sanatlar için şöyle düşünüyorum... Ortaya konan çalışma her bünye de farklı manalara bürünecektir... Ki bu onun zenginliği ve çekiciliğini artıran bir hassadır... Mana da kastettiklerimi hissettiğinizi görüyor olsam da sizin de ona yeni yorumlar ve farklı bir bakış açısı kattığınıza dair şüphem yok... Böylelikle her okunan şiirde okuyucu da bağımsız bir katılımcı olarak o eserde yer alır...
Kıymetli yorumunuz için teşekkürlerimi sunuyorum...
Ben şiir için ve hatta tüm diğer sanatlar için şöyle düşünüyorum... Ortaya konan çalışma her bünye de farklı manalara bürünecektir... Ki bu onun zenginliği ve çekiciliğini artıran bir hassadır... Mana da kastettiklerimi hissettiğinizi görüyor olsam da sizin de ona yeni yorumlar ve farklı bir bakış açısı kattığınıza dair şüphem yok... Böylelikle her okunan şiirde okuyucu da bağımsız bir katılımcı olarak o eserde yer alır...
Kıymetli yorumunuz için teşekkürlerimi sunuyorum...
Çiğdem Hanım, kıymetli yorumunuzu beğeniyle okudum... Yeni bir bakış açısı kazanmamda bana cesaret verdiniz... Ve burada sizin gibi kıymetli kritikleriyle beni yeni bir adıma götüren katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum...
Tavsiyeler doğrultusunda ki ilk şiirimi yazdım... Elbette yapılan tavsiyelerin hakkını verebilmem için zaman ve emekte gerekecek...
Çiğdem Hanım, kıymetli yorumunuzu beğeniyle okudum... Yeni bir bakış açısı kazanmamda bana cesaret verdiniz... Ve burada sizin gibi kıymetli kritikleriyle beni yeni bir adıma götüren katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum...
Tavsiyeler doğrultusunda ki ilk şiirimi yazdım... Elbette yapılan tavsiyelerin hakkını verebilmem için zaman ve emekte gerekecek...
Güzel bir şiir..Hesaplayamadım bu saatte,hangi hece düzenine uyar vs,ama sanırım varyasyonlu,her kıta kendine özel bir çalışma..
Şiirin adı kaçak iken,şiirde pek çok kaçmak kovalamak deyimleri,şiiri biraz boğmuş...Birşey annlatırken,o kelimeyi mümkün mertebe kullanmadan,ya da az kullanarak anlatmak,şiire her daim bir akıcılık kazandırır..Mesela "aşk" anlatılırken,şiirde çok fazla aşk kelimesini kullanmak gibi..
Yarım uyak ve tam uyaklarda da birkaç yerde de zorlama olmuş..Belli bir düzende bunlar kaçınılmaz oluyor..Mesla,bilmiyorum muallak,denmesi ,her iki aynı kelimenin yanyana kullanımı olmuş...Bir kıtada zaman ardında iken,devamında gelmiş geçmişliği anlayamam denmesi de,uyak tamam,anlam değişik gibi olmuş...
Netice itibariyle eksiklerine rağmen bana göre değişik bir çalışmaydı..Daha iyi olabilir miydi,evet olabilirdi..O da şairin uhdesinde olan bir durum... Tebrriklerimle..Saygılar
38 yılının şu son bir kaç ayında karalamaya başlamış birisi olarak, şiir konusunda teknik bilgi sahibi olduğumu söyleyemem... Şiiri yazarken herhangi bir hece düzenini bilinçli olarak gözetmedim... Sadece içimden gelenleri bir tını oluşturma gayreti ile yazıyorum muhakkak... Sistematiği olan bir denemem varsa o da "Bedel" isimli şiirimdir diyebilirim.
Muallak, biraz zorlama gibi duruyo,, yazarken ben de hissettim, katılıyorum... öncesindeki ilk üç kelimenin özeti oduğunu düşünerek kendimi ikna ettim ama okuyanları ikna eder mi bilemem :-)
Zaman kelimesinin ardından gelen gelmiş mi geçmiş mi anlayamam, esprili bir tamamlama gibi ve birden dökülen bir mısra oldu, yazdıktan sonra düşündüm ve bende ki çağrışımı şimdiki zamanla geçmiş zamanın karışmasına tekabül etti... Şiiri yazarken en keyif aldığım mısra öncesindeki mısra ile birlikte bu oldu diyebilirim.
Tüm bunlara ilaveten topuğuma dikilen gölgem mısrası hatırlayamadığım bir yerden çağrışımla oluştu... Çağrışımın kaynağını internet üzerinde benzer kelimelerle aradım ama bulamadım...
Detaylı ve yapıcı eleştiriniz için teşekkür ederim... Yazılan bir şiirin hakkında konuşmak yazan için ayrı bir keyif aslında, yazanında aradığı bu değil mi ki zaten? Keşke bu sohbetler hayatımın bir rutini olabilseydi... Sunmuş olduğunuz bu fırsat için müteşekkirim...
38 yılının şu son bir kaç ayında karalamaya başlamış birisi olarak, şiir konusunda teknik bilgi sahibi olduğumu söyleyemem... Şiiri yazarken herhangi bir hece düzenini bilinçli olarak gözetmedim... Sadece içimden gelenleri bir tını oluşturma gayreti ile yazıyorum muhakkak... Sistematiği olan bir denemem varsa o da "Bedel" isimli şiirimdir diyebilirim.
Muallak, biraz zorlama gibi duruyo,, yazarken ben de hissettim, katılıyorum... öncesindeki ilk üç kelimenin özeti oduğunu düşünerek kendimi ikna ettim ama okuyanları ikna eder mi bilemem :-)
Zaman kelimesinin ardından gelen gelmiş mi geçmiş mi anlayamam, esprili bir tamamlama gibi ve birden dökülen bir mısra oldu, yazdıktan sonra düşündüm ve bende ki çağrışımı şimdiki zamanla geçmiş zamanın karışmasına tekabül etti... Şiiri yazarken en keyif aldığım mısra öncesindeki mısra ile birlikte bu oldu diyebilirim.
Tüm bunlara ilaveten topuğuma dikilen gölgem mısrası hatırlayamadığım bir yerden çağrışımla oluştu... Çağrışımın kaynağını internet üzerinde benzer kelimelerle aradım ama bulamadım...
Detaylı ve yapıcı eleştiriniz için teşekkür ederim... Yazılan bir şiirin hakkında konuşmak yazan için ayrı bir keyif aslında, yazanında aradığı bu değil mi ki zaten? Keşke bu sohbetler hayatımın bir rutini olabilseydi... Sunmuş olduğunuz bu fırsat için müteşekkirim...
Küçük bir karışıklık sonucu sizin yorumunuza cevap olarak yazılmış ilk cevabımda sizin atıfta bulunduğunuz mısramla ilgili açıklama da olduğu için boşuna olmadı diye düşünüyorum bu yanlışlığı... Beğeniniz ve ilginiz için teşekkürler... Not: Çağrışım var buna eminim ama nereden bir türlü hatırlayamadım... Ersin
38 yılının şu son bir kaç ayında karalamaya başlamış birisi olarak, şiir konusunda teknik bilgi sahibi olduğumu söyleyemem... Şiiri yazarken herhangi bir hece düzenini bilinçli olarak gözetmedim... Sadece içimden gelenleri bir tını oluşturma gayreti ile yazıyorum muhakkak... Sistematiği olan bir denemem varsa o da "Bedel" isimli şiirimdir diyebilirim.
Muallak, biraz zorlama gibi duruyo,, yazarken ben de hissettim, katılıyorum... öncesindeki ilk üç kelimenin özeti oduğunu düşünerek kendimi ikna ettim ama okuyanları ikna eder mi bilemem :-)
Zaman kelimesinin ardından gelen gelmiş mi geçmiş mi anlayamam, esprili bir tamamlama gibi ve birden dökülen bir mısra oldu, yazdıktan sonra düşündüm ve bende ki çağrışımı şimdiki zamanla geçmiş zamanın karışmasına tekabül etti... Şiiri yazarken en keyif aldığım mısra öncesindeki mısra ile birlikte bu oldu diyebilirim.
Tüm bunlara ilaveten topuğuma dikilen gölgem mısrası hatırlayamadığım bir yerden çağrışımla oluştu... Çağrışımın kaynağını internet üzerinde benzer kelimelerle aradım ama bulamadım...
Detaylı ve yapıcı eleştiriniz için teşekkür ederim... Yazılan bir şiirin hakkında konuşmak yazan için ayrı bir keyif aslında, yazanında aradığı bu değil mi ki zaten? Keşke bu sohbetler hayatımın bir rutini olabilseydi... Sunmuş olduğunuz bu fırsat için müteşekkirim...
Küçük bir karışıklık sonucu sizin yorumunuza cevap olarak yazılmış ilk cevabımda sizin atıfta bulunduğunuz mısramla ilgili açıklama da olduğu için boşuna olmadı diye düşünüyorum bu yanlışlığı... Beğeniniz ve ilginiz için teşekkürler... Not: Çağrışım var buna eminim ama nereden bir türlü hatırlayamadım... Ersin
38 yılının şu son bir kaç ayında karalamaya başlamış birisi olarak, şiir konusunda teknik bilgi sahibi olduğumu söyleyemem... Şiiri yazarken herhangi bir hece düzenini bilinçli olarak gözetmedim... Sadece içimden gelenleri bir tını oluşturma gayreti ile yazıyorum muhakkak... Sistematiği olan bir denemem varsa o da "Bedel" isimli şiirimdir diyebilirim.
Muallak, biraz zorlama gibi duruyo,, yazarken ben de hissettim, katılıyorum... öncesindeki ilk üç kelimenin özeti oduğunu düşünerek kendimi ikna ettim ama okuyanları ikna eder mi bilemem :-)
Zaman kelimesinin ardından gelen gelmiş mi geçmiş mi anlayamam, esprili bir tamamlama gibi ve birden dökülen bir mısra oldu, yazdıktan sonra düşündüm ve bende ki çağrışımı şimdiki zamanla geçmiş zamanın karışmasına tekabül etti... Şiiri yazarken en keyif aldığım mısra öncesindeki mısra ile birlikte bu oldu diyebilirim.
Tüm bunlara ilaveten topuğuma dikilen gölgem mısrası hatırlayamadığım bir yerden çağrışımla oluştu... Çağrışımın kaynağını internet üzerinde benzer kelimelerle aradım ama bulamadım...
Detaylı ve yapıcı eleştiriniz için teşekkür ederim... Yazılan bir şiirin hakkında konuşmak yazan için ayrı bir keyif aslında, yazanında aradığı bu değil mi ki zaten? Keşke bu sohbetler hayatımın bir rutini olabilseydi... Sunmuş olduğunuz bu fırsat için müteşekkirim...
Beğeniniz ve ilginizin samimi ifadeleri için müteşekkirim. Topuğa dikilen gölge hakkında, yazarken bir yerlerden gelen çağrışımla yazdığıma eminim ancak yazarken de ve şu anda da bu çağrışımın kaynağını bir türlü hatırlayamadım...İnternette benzer kelimelerle araştırma yapmayı denesemde nafile netice alamadım...
Beğeniniz ve ilginizin samimi ifadeleri için müteşekkirim. Topuğa dikilen gölge hakkında, yazarken bir yerlerden gelen çağrışımla yazdığıma eminim ancak yazarken de ve şu anda da bu çağrışımın kaynağını bir türlü hatırlayamadım...İnternette benzer kelimelerle araştırma yapmayı denesemde nafile netice alamadım...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.