1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
936
Okunma
işte şimdi karanlığa karıştım,
denizde gezinen bir balığın çıkışı bulamayışı gibi
eski bir batığın personeli oldum çıktım.
dümeni kayalara kilitlenmiş,
üzeri mavi kumlarla örtülü
düşleri kızıl denizi yaran Musa olmuş
hayali bir arkeoloğun onu çekip çıkarmasında,
deniz onu kum gibi yutmuş!
deniz onun farkında,
üzerine basarak koşsam,
yunus balıkları ardımda,
bu hastaneden kurtulsam
düşüncelerim kurtulsa
zincirler beynimde,kalın bir tok boynumda
ben gösteririm aslında,
fakat vuruldum ceylan iken
en masum yıllarımda!
belki sihirli hiç bir şey yok
belki tek bir arkadaşım dahi yok,
orada.
Eskiden ne acayipti
çok mutluydum çocuklar vurulmadan önce
daracık sokaklar vardı penceremde
çıkıp oynardım
çıkıp oynardım
ben yine yalnızdım
fakat kimse eliyle göstermezdi beni
başıyla sallamazdı o kanatan kahpe izlenimi!
ben yine yalnızım...
uçurtmalar uçardı göğün ezgisinde
bazen nasılda heyecanlanırdım
oda bir balıktı neticede
misinalar bağrını deşende
bir damla kanı yere dökmemekti heriflerin derdi.
uçurtmanın da bir gururu vardı,
bu gururu yakalamaktı,
gurur ok yaydan çıkmıştı
gururu uğruna aşk,aşkın uğruna gurur havada kalmıştı,
hemen sokakta bir bomba patladı
tüm çocuklar birer tabut bulup ağladı
biliyorduk aradaki ayrımı
yaşamaktı kelebeğin tek gayesi
yaşadığı kadar yaşamak sadece...