4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2110
Okunma

Sen bilmezsin, karanlık odalarda oturduğumu
meğer ne çok eğri çizgiler varmış alnımda
içimde sensiz kalan erguvanlar yetim
öyleyse, bırak çocukluğumda kalsın uçurtmalarım
saçlarınla uyandır beni, öp yalnızlığımdan
insan coşar ırmaklar gibi seni sevdikçe
çınarın gölgesinde oturan, mehtap gibisin
peçeli bakışlarından doğuyor sabah.
Dedim ya,
ben Emrah, sevdalar ki gelir hep beni bulur
dalgaların denize, denizin dalgalara dönüştüğü zaman
aşkların en ateşlisini sana sakladım
gel, şimdi Akdeniz sahillerindeyim
bir garip yolcuyum, bu limanda
yeşil ve mavi arasındayım
yorgun kalbim seni bekliyor
köpükler düşüyor üstüme
bekleyişlere ne ad verdiğimi nerden bileceksin.
Ben daima aşklar edinirim
bir şehirden ötekisine giderken
şiirlerde dertli bir şairin oğluyum
adım Emrah,
bodrum’ da yaz tatili çocukluğum
hâlâ silinmemiş benliğimde
bu mavi gözler kimin? bu fırtına sesi ne?
düşündüm de senden pek uzakta değilim
gel, Ege kokan yalnızlığınla, beni sevdiğini söyle
dedim ya, ben Emrah, dertli bir şairin oğluyum
yıllar çile gömleğim, hasret özge sazım.
Kuytu bir yaz akşamıydı,
anımsar mısın? Bodrum’da bir yat gezintisinde dik
yan yana oturmuştuk, kıyıda davulcular bizi karşılamıştı
yıldızlar erimine dağılıyordu, mavi sulara
dudaklarında nice sözcükler, teninde menekşe kokusu
saçlarını örer gibi dokunmuştum sana
bır esmerin utancı vardı bakışlarında, anımsıyor musun?
işte ben hep o günleri yaşamak isterdim
ben buyum, dertli bir şairin oğluyum
ne aşklar, ne acılar gelip geçti ömrümden
kimleri sevdim, kimleri kaybettim içimden
ne olur,
ayrılığın anlamını bilsen de sakın söyleme
konuştukça, tüm kapılar kapanır üstüne.
Nui Dağdelen
Özdere-İzmir
13/6/2011
Saat:13.27
5.0
100% (5)