3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1471
Okunma
Fuzuli bir umutsuzluk çöreklenir üstüne
Sukut edersin, boyun eğersin
Kabullenir, kendini kalıba sokarsın
Ateş çemberine hapsolmuş gibi
... içerden bakarsın uçuşan kara dumana…
Darmaduman olmuşsun
Doğrulmayı unutmuşsun
Düşlerini dağıtırken
Bugününü korkutmuşsun
Dünün yıkıklarını saklarken
Bugününü unutmuşsun
İçindeki cam kırıkları batarken
Sukutunu korumuşsun
Ya sonra?
Ansızın esen rüzgar alevi yutmuş
Çemberin dışına çıkan umutsuzluk
Savrulmuş dört bir yana
Sonra, umut olmuş
Bugüne selam vermiş, yarını okşamış.
Nihayet…
Hayat öyle bir anda gülümser ki insana anlayamazsın.
Tam umudunu yitirdiğinde kendini hapsetmişken duvarlara, kalbin yeniden atmaya başlar.
Garip bir soluk…
Dağılan takvim yaprakları sıraya koymaya başlar.
Sen de yağmurun saflığıyla yoğururmaya başlarsın toprağa düşen umut tohumlarını,
Ya sonra?
…içli bir nefes…
5.0
100% (2)