Evet adın Jale 18 yaşındasın,
Ey ömrümün baharında kıvır, kıvır saçlarına sevdalandığım,
Nerelerdesin. ?

Yoktu yüreğinde kötülük,sular kadar temizdin.
Gözlerine mahkum olmuştum.
Gözlerin kara zeytin tanesi,
Gözlerin ki idama giderken tesellim oldu.

Zaman amansız akıp gidiyor, Orhan Veli gibi Otuzbeşi aştı yaşımız,
Ama sevgili Jale sen 18 yaşındasın.

Okulun bittiği gün kal deseydin,
Kal kara gözlü çingenem, bırakma elimi.

Ne diploma umurumda olurdu,
Ne de İsmail Hocanın sitemleri

Bir tencere kaynatacak ateşim,
Üzerinde pişireceğim aşım yoktu.!
Nasıl olsa bir lokma, bir hırka bulurduk.

Oysa şimdi lokmalar gitmiyor boğazımdan,
Hırkalar ısıtmıyor bedenimi.

Adın Jale 18 yaşındasın.

Belki evlendin, çocukların oldu boyun kadar
Saçları kıvır kıvır,gözleri zeytin karası..
Eşin benim sevdiğim kadar sevdi mi seni, bilemem.?
Annen hala güzel yemekler pişiriyor mu sevdiklerine.?
Baban yaşlanmıştır, saçları kar beyazı,.

İnan silinmiyor akan göz yaşları,
Ve İnan ki geçmiyor zaman.

Sen Lisede sevdiğim Jale’sin.
Ve halen 18 yaşındasın.

Engin KASAP / İstanbul