1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
975
Okunma
Karışınca mısralar belirsizliğe
Aşıkların dilinden sorulur muşum
Düşünce o davalar delilsizliğe
Sevdaların sözünden yorulurmuşum
Nakış nakış işleyip güzel adını
Bilenlerden biriyim o miyadını
Örünce üstümüze kader ağını
Ozanların sazından durulurmuşum
İlk önce gök yarılır başlar kıyamet
İnce ince süzülür yukardan rahmet
Suçları bağışlamak olunca zahmet
İdamın sehpasına konulurmuşum
Dile kolay gelinir unut diyorlar
Bir kaç hatıra ile sulanmaz korlar
Bu dipsiz mavilerde batınca sallar
Denizlerin suyunda boğulurmuşum
Yürekten kurtulup ta başlıyor bir ah
Susturmuyor hiç kimse oluyor bedbah
Yazık ki isyanlarım kör değil eyvah
Ufukta ki yerlerden duyulurmuşum
Zaman zaman şehrimden geçer bir kervan
Gelmemişken dünyaya yazılmış ferman
Heybeleri vurgun dolu bulunmaz derman
Yalnızların tahtına kurulurmuşum
İntikal zamanıdır yırtık bir yelek
Koyulmuşum yolara ardımda felek
Yakalanıp pusuya elendim elek
Üç kuruşluk halimle soyulurmuşum
Yerle bir edilmiş sol yanım çürük
Geçilsede geçilmez koca bir bölük
Adım sanım yok benim namımdır yörük
Bilinmez bir mekanda bulunurmuşum
Bakarsın öldürmez keskin kılıçlar
Türlü türlü yol vadır dökülür kanlar
Kurşunun körü makbul şaşmış namlular
Sevdiğimin elinden vurulurmuşum...
5.0
100% (2)