1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
983
Okunma

Sine hûn, gözler bungun, derbederlik diz boyu,
Bakışlar çisentili, gam savruğu yâr, yaran;
Diriliş soluğuna yetmez olmuş can suyu,
Kök çınarın umudu, tufan emsal bir boran...
İç burkan serzenişim ruhları karartmasın!
Mezalim dibe vurdu, tana sancılı ufuk;
Bakar kör ahrazlıklar yüzleri sarartmasın!
Turkuvaz yağmurları bekliyor Altın Oluk...
O rahmetle deprenir evrenin ar damarı;
Ergenekon od’unda çağ demiri tavlanır;
Cinlerinden kurtulur Türk’ün algı pınarı,
Düşleri tuzaklayan tepegözler avlanır...
Ulu günün öncesi gerilim emen faylar,
Bunca gamı çekemez, zulmün zevali yakın;
Işık soy kanatlarla rüzgâr yele gök taylar,
Gem azıda şahlanır ve başlar kutsal akın...
Özgüvene dayalı bilge duyarlılıkla
İrfan derinliğinde kayıp tacı buluruz;
İman, marifet, ihlâs, azim kararlılıkla
Eşkıyaları kovar, Dünya’ya şah oluruz...