Yıllarım geçti yeşile bürünen eteklerinde,
Doyamadım şanlı Uludağ yeşilliğinede,
Çünkü asırlar önce doyamamış ecdadımda,
Her gün güneş doğarken seyre daldığım Uludağ,

Şanlı devletimin kurucusuna oldun son mekan,
Tophane sırtlarında Bursa’yı seyre dalan,
Erguvanlar açarken,dostlarla hep bayramlaşan,
Her gün güneş doğarken seyre daldığım Uludağ,

Ovan yeşilliklerin en güzel emsalsiz deryasıdır,
Nimet çeşidine bürünmüş erguvanlı sofrasıdır,
Sen şanlı Bursa yaradanın çeşit çeşit boyasıdır,
Her gün güneş doğarken seyre daldığım Uludağ,

Her tarafından gelir şırıl şırıl şadırvan sesleri,
Çınarlarda Alperenlerle konuşan kuş sesleri,
Buhur gibi kokan mest eden güzel ıhlamurları,
Her gün güneş doğarken seyre daldığım Uludağ,

Gönüler ferahlar tam içerden erguvanlar açınca,
Davatiyedir uzaklarda bekleyen gerçek dostlara,
O dostlar ki koşarak durmaz neşeyle erguvana,
Her gün güneş doğarken seyre daldığım Uludağ,

Nizamettin Gökbul