26
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
2175
Okunma

her havalandırmada bir sevinç
gardiyanın gür sesi yankılanır koğuşta ;
" herkes dışarı "
bir içeri, bir dışarı
başka bir şey yok
ha!... bir de bahçede volta
ellerde tespih
olmazsa olmazımızdır
unutmak her şeyi
kahrı dağıtmak
zamanı akıtmak parmaklar arasında
yağmurla sevişeceğiz
dün güneşle öpüşmüştük
şuracığa bir erguvan ağacı dikselerdi keşke
bir serçe yuva yapardı
suslarımızı
onunla paylaşırdık
özlem dinerdi
torunumun süt kokusu duruyor hâlâ ellerimde
görüş günü cennetim olur mu
en çok da gülüşü kalıyor hep gözlerimde
pamuk pamuk elleri hele
getirirler mi yine acaba
kebap kokuları yayılıyordur
bursa sokakları şırıl şırıl su sesleri
koza han’da gevrek simit
çınarın altında ince belli keyfi
gümüşçülerde vitrinde göz gezdirmeler
pazaryerinin o mis gibi kokusu
o curcuna, pazarcıların bağırışları
özlemişim insanların kalabalığını
yapayalnız dolanmayı
içerdeyiz be kardeş
gel de kadere küsme
yazdan kalan bir anı hep canlanır gözümde
arap şükrü sokağında fasıl
amigo ardiles bir o masaya bir bu masaya
sallandıydı gece
yeşil beyaz zirvede
şampiyonun şerefine
kadehler havada
kahkahalar bir bir ardına
off o cümbüş
temmuzda yine ordayız
masamız yine donatılsın
yeni rakı yetmişlik olsun
biri biterse bir daha kapsın gelsin garson
kaç porsiyondu o öyle beyazpeynirli roka
yine aynısını söyleriz
lüferler kızartılsın
masa yine kalabalık olsun
umut olmasa geçer mi günler
kaç gün kaldı ki şunun şurasında
sen de "birkaç ay..."
ben diyeyim "birkaç zaman"
geçecek bu günler
gülecek elbet bize de felek
gardiyanın ayak sesleri
birazdan bağırır
hadi dostlar vakit
"içeri !..."
----------
28/5/2011
Fikret Şimşek
.
5.0
100% (26)