15
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1903
Okunma
Düğün mü var kınalar yaktın narin eline
Nazlısın, edalısın; baktım ince beline
Dün vakit kuşluk idi kapıldım yâr yeline
Geride neler kaldı, söylesin yara sağlar
Sürgün vermiş dal gibi taptaze dimdik idin
Yeşil bakışlarınla ezelden bildik idin
Dün vakt-i kerahette aradım yitik idin
Sanki de mahkûm olmuş eriyen kar’a dağlar
Nehir gözün anınca ruhumda güller açar
Dağlarda özgür gezen ceylan olur mu naçar?
Selvi gibi duruşun hüznümü alır kaçar
Şimdi yoksun içimi katmerli kara bağlar
Gelip senin şehrine sokaklarda aradım
Ölürüm bulamadan atar isem bir adım
Ey yar, nerdesin, ses ver; ölmesin şu muradım
Sen yoksan şu yüreğim düşer kor nara, ağlar
Ne şehrinde sokaklar, ne meydanlar ün verir
Felek bana bol acı, neşeyi öğün verir
Ne yapsam bilmiyorum, biçare ömrüm erir
Seni gözlemekten yâr gözümde dere çağlar
Güneri Yıldız(Elazığ, 01.11.2010)
.
5.0
100% (11)