6
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1335
Okunma
yanağındaki gamzenin bir kenarı ben
gözlerimdeki yaşın her damlası sen
ölme gülüm ölme
daha bahar yeni geldi
murat yeni
al yamaçlı dağlarında memleketimin
kına renkli
çiçekler açıyor
sen konuştuğunda bir nehir
kıvrılıyor taa içimde
en körpe tohumlar patlıyor birden
güneşe varan göç
kutlu beldeye dönüyor yeniden
bak sana yağmuru anlatayım
bir de ebemkuşağını
söküp celladın aynasından
ölme gülüm ölme
kuzuların çığlığı kavuşmadır
bağışla beni bağışla...
iki ömür
bir incir yarımıdır zeytindağında
ayrılmış denizden gelir
Musa’ya seslenen ney
alnımda çiy
terimde ecel
ölme gülüm ölme
sana kavuşmak uzun ince bir sırattır
yanmışa su gelecekse
"ferhad" sadece ve sadece teferruattır..
ahmet uysal/haziran-2011
5.0
100% (10)