Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar
gordion
gordion

kum saatinin göğsünde elenmiş topraktan 'sen' akıp gidiyorsun

Yorum

kum saatinin göğsünde elenmiş topraktan 'sen' akıp gidiyorsun

( 15 kişi )

11

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

2035

Okunma

kum saatinin  göğsünde elenmiş topraktan 'sen' akıp gidiyorsun

kum saatinin göğsünde elenmiş topraktan 'sen' akıp gidiyorsun





şehr-i İstanbul’un mavi gözlerinin sahibi cancağızım


Şems’imsin
fecr sarısını boyanırken kent
bir sem sıcaklığında aydınlatan ışık hüzmem
ceplerinde bir kağıt
bir kalemi taşıyan bir şâir
küçük avuçlarımda sakladığım hacıyatmazlar
ve
içinde yaşayan can/canan
sen
şems’in kuş tüyü ışıklarıyla odama düşen cancağızım
yarım yamalak kalemin
tamlayanı senli cümlelerimin
noktasına koymaya çekindiğim satır aralarında yüreğim
gecemi gündüze çeviren cansızım
hüsnüyusuf gibi yüzünü bana döndür
ılık nefesini lados
sensizliğin sessizliğini kefen yaptım kendime
maviliğinin sağnaklarındayım
sümbül-i bulutların azizliğiyle düşüyorum
cennetimin topraklarına

gün batımı adressiz coğrafyada faili meçhul cinayetlerin tek zanlısıyken
kalem oluyorsun yüreğimdeki mürekkebin
gece karası gözlerine sinen nura esir düşdüğümden beri
esrik bir rüyanım alnına düşen zenci kölelerini yanında
tut yâr
mihrabına al beni cancağızım
semada kanatlanır da melekût alemindeki melekler kutsasın beni.
kutsal mabedim
sana dua olan nefesimi görmez misini yâr
gözlerin ki yaşam iksirim
katılaşmış karalığımı erit şems cemalinle
ilim ilmekle beni eteğine
kucağına aç Meryem Ana gibi
al koynuna İsa sevinçlerımi
ört üzerimi maviliğini
zülfüm köklerinde doğsun zenci kölellerinin



kara peçeli gece fecr vakite gebe kalırken
kuşluk vaktin olsun yüreğim
kalemim seninle gülümsesin cancağızım
şehr-i İstanbul seninle ısınırken
vuslata yürüdüğüm yolda mevzilenmiş
hüsnüyusuf
papatya
kasımpatıların göke bakan sol tarafı oluyorsun
yüreğime süzülmüş apaydınlığımsın can özüm


hicranda kaybettiğim geçmişe i dönmeye ramak kala bedenim
saatimsin
akrep ve yelkovanın iz düşümünde kayboluşum
toz topraklı yolda attığım sana uzanan her adım
bastığım her toprak izinde ism-i nâzımın dilinde
rüzîgâr koynun beni yalpalarken
dudaklarımda senin sevdiğin şarkı
kilitledim hicranı karanlığa
ben sana geliyorum cancağızım
yalınayak yürüşümü aldırma sen
yoldaki dikenler çıplak ayaklarımın kanamasından korkma can özüm
bırak kanasın senin yolunda canım feda eylemeye niyetlenmişken
bir avuç kanın bakiyesini boşver sen
dudaklarına değdirme o deliverenleri sakın
bırak kanasın ayaklarım
sana giden yolda bâd- ı saba ile guslenmişken
şemsliğinin sıcaklığında ilerlediğim varlığının
yüreğimin bayram sabahı
toprak
bir avuç aziz damlaları sağarken elleriyle
bir dağ kırlangıçının kanat çırpışlarında
özlem yanığı omuzların
vuslat güzergâhının ism-i nâzımınla onurlardırılmış yâr

gece karası gözlerini Marmaraya çevir
bir toz bulutu suhlardan mülteciliğe soyunurken
bakır renkli bulutlar martıları yardıma çağırdı
ve
sana gelmekteyim Züleyha’nın yüreğiyle
ellerimde hacı yatmazlar
rengarek vuslat balonların arkasında soluk soluğa koşturmaktayım
bekle beni cancağızım
kıl gibi inceldi vakit
nisan yağmurun azizliği kadar kaldı yolum sana
geliyorum sana yâr
hicranın engebeli patikalarını geçsem bir günlük yolum kaldı sana
Âdemi yoldan çıkaran elma ağaçları kaldı sevgili.
cennetimsin şehr-i İstanbul diye sunulmuş cancağızım...


acıya minnet eden Yakup sabrını omuzladım bir cocuğun elleriyle
bereketli cemalinin Yusuf’un güzelliğinde
su gibi aziz
tuz gibi mübarekler bırak gitsin gözpınarlarımdan
elzem
nefes kadar sonsuz bir cana feda bu âşık
gece kuytularında yokluğunun yoksulluğum ayak dibine düşmüş
hiçliğim gece karası gözlerinde ölüme meyilli bir katil
takâtim
dayanağım
sabrımsın sen cancağızım
cocuksu düşlerim yeniden şehr-i İstanbul’a ayak basarken
zaman saçlarımı sabırla örülüşüydendi saatin tik takı
cemâlindeki tebessüm gonca gül işvesini sarayı
nefesim ve ahirim parmak aralarında
kalemim ayak ucunda demlenen Marmara
yüreğime sunulan zemzemim cancağızım
göğüs kafesimdeki paye.


seceresi hicran kalabalığıyla dolup taşmış bir kız çoçuğuı
Züleyha’nın kırmızılığına düşen sevgili
canıma can diye süzülen canânsın
beyaz üveyiklerin kanatlarına bağlanın mutluluk kurdeleleri
vuslat nevruzu sen cancağızım
Yusuf’un kuyusundaki tek ganimetim
bedeli ödenmiş vuslatım



bağrı yanmış
susuzluktan yüreği kurumuş âşık
Moda koyuna dolan özlem yanığı deniz yıldızı
benliğimi aşıp yürekpâremde çoğalan bitmez umman
gamlı yüreğimi Eyyubvâri sabırını tuzlu suyuyla serpiştiren cancağızım
Sahrada ki serabın tükendiği vakit
dudaklarındai ab- ı hayat sunan sevgili
dokunsam toprağa
kum saatinin göğsünde elenmiş topraktan ’sen’ akıp gidiyorsun
rahmet yağmurunu yağıyor vuslat filizlerine
sen cancağızım
can özüm
sen benim herşeyimsin şehr-i İstanbul

gordion
31/05/2011

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (15)

5.0

100% (15)

Kum saatinin göğsünde elenmiş topraktan 'sen' akıp gidiyorsun Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Kum saatinin göğsünde elenmiş topraktan 'sen' akıp gidiyorsun şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kum saatinin göğsünde elenmiş topraktan 'sen' akıp gidiyorsun şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
gulayhancer
gulayhancer, @gulayhancer
1.6.2011 14:44:05
5 puan verdi
Hocam tüm kalbimle kutluyorum sizi.Harika bir eser okudum.
a.yüksel şanlıer
a.yüksel şanlıer, @a-yukselsanlier
31.5.2011 20:57:56
5 puan verdi
sen cancağızım
can özüm
sen benim herşeyimsin şehr-i İstanbul

gordion
BU ÖVGÜ AZ BİLE TEBRİKLER
LESKÜY NARUT
LESKÜY NARUT, @leskuynarut
31.5.2011 20:03:19
5 puan verdi
kara peçeli gece fecr vakite gebe kalırken
kuşluk vaktin olsun yüreğim
kalemim seninle gülümsesin cancağızım
şehr-i İstanbul seninle ısınırken
vuslata yürüdüğüm yolda mevzilenmiş
hüsnüyusuf
papatya

seni okumak bir zevk bunu bizden esirgemediğin için teşekkürler.çok sağolunuz üstad....


Ya Tabe Volim
Ya Tabe Volim, @yatabevolim
31.5.2011 18:54:40
5 puan verdi
seceresi hicran kalabalığıyla dolup taşmış bir kız çoçuğuı
Züleyha’nın kırmızılığına düşen sevgili
canıma can diye süzülen canânsın
beyaz üveyiklerin kanatlarına bağlanın mutluluk kurdeleleri
vuslat nevruzu sen cancağızım
Yusuf’un kuyusundaki tek ganimetim
bedeli ödenmiş vuslatım


GordioN__________in seni okumak bir zevk bunu bizden esirgemediğin için teşekkürler.
su
suat çakır, @suat-cakir
31.5.2011 18:15:59
yüreğinize sağlık güzel şiir
fırtına.
fırtına., @firtina-
31.5.2011 13:31:23
5 puan verdi
Mükemmel bir fermandı. Ellerine yüreğine sağlık arkadaşım.
kıymetocak
kıymetocak, @kiymetocak
31.5.2011 12:13:40
5 puan verdi
Çok uzun şiiriniz ben uzun uzadıya şiir okuyamıyorum malesfe:(((...ama sizin şiir yazma tarzınızı uslubunuzu ve anlamdan mana çıkarabilen şairlik yeteneğinizi begeniyorum....saygılarımla.
_Günce_
_Günce_, @gunce2
31.5.2011 12:04:38
5 puan verdi
muhteşem bir şiir ,sanırım bir iki kez daha okumalı
sevgiyi anlatmış fakat uzun bir yoldan giden seyyahlar gibi
kutluyorum.
Etkili Yorum
karann
karann, @karann
31.5.2011 11:44:19
neçen_ zan dili kubat, hiç nesni tüketirmi yürek, bana senden var kalan herşey yalan, ben yalan , aşk yalan..
sevdasızım, üzgün gözlerimin ağlamaklı hali; tut uçurumdan miras şafaklarıma, gün gider sen kal ,
ağıdı tufana misal secdemin, erdimi başın göğe, mısralar yetimlikten ü_ samı, namı diyar kubbe
yaşattığın canda can koymasanda yazacağım her dim bir vefasızın adını... karan


canım kardeşim eyvallah aldım kabıma sığanı , nazar dualarınla bıraktım seni yarına...

saygımla

karan
GURBET KUŞLARI
GURBET KUŞLARI, @gurbetkuslari
31.5.2011 11:39:26
kalemine yüreğine sağlık üstadım kutlarım...sevgilerimle yunus
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL