2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1263
Okunma
onbeşinde suskun bir ruhtum ben
sadece ölüm sözcüğüne gülümseyen
güruh bir ruhtum
kendi canına kasteden
bir gece yarısı
hastane kapısı
gözlerim ağlamaklı
acil alabildiğine yoğun olsa keşke
kaybolsam hatta kendi derinliklerimden bile öteye
gözler çakılmış öfkeli
apaçık ifade ediyorlar
bana yüreksizliğimi
niye geldim bu dünyaya sanki
bedenim kaç şişe serumla arındı zehrinden bilemiyorum
tek hatırladığım
yetmişlerinde bir teyzenin sözleri
ben bile bu yaşımda canıma teselliyim
senin ne derdin var sanki
çizgilerine sarınmış çukur gözleri
hala, capacanlı, parlak
ilk günün heyecanı gibi
bense hayata inancını çoktan yitirmiş
adımları temkinli
hayat kendine inananların bir güç gösterisi gibi
bense her geçen gün daha da nefretle karşılıyorum bu inadına mücadeleyi
öyle ya birbirimizi bu kadar kırmaya değermi
şu toprağın rengi öylesine büyüleyiciki
sarındım kokusuna sinip saklandım
aktım damarlarına usul usul
tıpkı bir eski sevgiliye sarınırmış gibi
hiçbir gölge böylesine korumamıştı beni
ah şu yol öylesine uzun ki
kilometrelerine döşenmiş onlarca anın yüküne teslim bir köle misali
adım attıkça eğiliyor,gömülüyorum
bakışlarım ezik bir ruhun aksi
ayaza vurmuş korkular üşütüyor ,titretiyor beni
soluk benliğim görünmüyor
aradıkça yitiriyorum kendimi
sadece af dilemekti benimkisi
5.0
100% (1)