Bir ağustos günüydü, sana vurulduğum gün
Aşk yerine dert verdin, bu da bana ders olsun !
Yine de severmiydim, karşıma çıksan bugün
Sevmeye tövbe ettim, bu da bana ders olsun !


Yaşlarım sel olurdu, kavuşmak için sana
Bir avuç tebessümü, fazla mı gördün bana
Çile çektirilir mi, böyle sefil insana
Beni el gibi gördün, bu da bana ders olsun !


Ömür boyu kolladım, soğuk rüzgardan seni
Bir kötü söz etmedim, incitmedim nazeni
Düşünmeden yoluna, kul ettim bu bedeni
Kadir kıymet bilmedin, bu da bana ders olsun !


Umutla kurulmuştu, o güzel sıcak yuva
Hayallerle süslendi, güneşliydi hep hava
Yıktın şimdi dünyamı, ömrüm oldu berhava
Gayretimi görmedin, bu da bana ders olsun !


Bundan sonra kim dinler, yığınca dertlerimi
insafsızca yok saydın,bütün değerlerimi
Kalbimi mezar yapıp, gömdüm kederlerimi
Mâbed’i zindan ettin, bu da bana ders olsun !


Nerden bilecektim ki, taştan bir yüreğin var
Harap ettin gönlümü, dünyayı başıma dar
Hiç bana yar olmadın, sözlerin ile zinhar
Yüzümü güldürmedin, bu da bana hers olsun!
Birlikte soluduğum, senle son nefes olsun !



M.Ziya DİNÇ