38
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
2886
Okunma

Yaşamak, yaşlanmaktır ölümün kıyısında
Kalabalık istasyonun soğuk teninde
Beklerken meçhul treni
Endemik bir yalnızlığı büyütmektir
Karasal ikliminde göz bebeklerinin
Telaş içinde çıkarken son yolculuğuna
Bir öğle vakti
Kısacık gölgeni unutmaktır
Ayaklarının vedalaştığı kaldırımlarda
Kıraç topraklarında suskun dudakların
Yeşil bir duadır filizlenip ardına düşen
Kuru bir avuntudan başka nedir?
Gidenin ardından yaşanan kısa günler
Ahmaklar,kanar ve avunurlar
Sağdır başları.
Hiçbir şey teselli değildir artık
Bende güneş çoktan battı
Sefil bir mum ışığında
Ağlayabildiğim türbendeyim
Son fırtınasıydın zemherisinde ömrümün
Küllerime dokundun.
Süreyya ŞİŞMANLAR/2011
5.0
100% (38)