Kaybolup yıkıldı değerler bir bir,
Tekrar kaldırmaya dermansız mıyız?
Kaleler düşüyor nerede tedbir!
Zulmü durdurmaya emânsız mıyız?

Atalet benliği kemiren illet,
Bir zaman cihânı titreten millet,
Artık kendine gel yakışmaz zillet!
İdraksiz mi kaldık, iz’ânsız mıyız?

Nâdânın elinde yitermiş meğer,
Ahlakla irfânla yükselen değer,
O eski günleri anmaya değer,
Biraz tefekküre zamânsız mıyız?

Cehlinize kurban gideceksiniz,
Hala mı farklılık güdeceksiniz,
Bölünürse ülke biteceksiniz,
Bu kadar ölçüsüz, mîzânsız mıyız?

Ahde vefa yok mu hani doğruluk,
Deveye misal mi sizde eğrilik,
Kime ne getirmiş sanki ayrılık!
Şüheda yastayken hicrânsız mıyız?

Asalet incelik kalmadı nerde?
Kabalık görünür açılsa perde,
Münevverlik dışta, hamlık içerde;
Duygusuz, usulsüz, erkânsız mıyız?

Galeyana gelip mantığı tepen,
Hak’tan başkasına kul olup tapan,
Saptıkça sapıtan sapağa sapan;
İnkârcı, ilimsiz, irfânsız mıyız?

Böyle mi bıraktı atalarımız,
Ta ayyuka çıktı hatalarımız,
Nerede o eski kıtalarımız;
"Biz" i mi kaybettik, çobansız mıyız?

Başucu kitabı elinde Kur’an,
Mâzîden güç alıp âtiyi kuran,
Aldatmaz s/özüyle edeple duran,
İpimiz mi koptu, limansız mıyız?

Murad/ım, silkinip kalkma vaktidir,
Engelleri bir bir yıkma vaktidir,
Bayrağı göndere çekme vaktidir,
Allah’ın vadinden gümânsız mıyız?
Sapıtmış, inançsız, îmânsız mıyız?

Murat CANBOLAT