7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1369
Okunma
Fetih için cenke başladı serdar
Önlerinde Fatih Sultan Mehmet var
Surların önünde kuruldu otağ
Hoca Akşemseddin yaktı bir çerağ
Aylardan mayıstı mevsim ilkbahar
Osmanlı pür dikkat hem leylünehâr
İstanbul olunca konstantiniyye
Bir şaheser daha Türk’e hediyye
Sultanlar bu şehri eyledi mamur
Bulunmaz mimarîde zerre kusur
Ziyâsı çok bu kentte afitâbın
Avni inâyeti yüce çalâbın
Ustaca yapılar dikkate şayan
Encâmıda gören gözlere ayan
Herbir köşesinde nakşolur sebat
Zira viraneden doğdu bu âbâd
Mânâ aleminde miskü amberdir
Bir kutlu nidayla saklı minberdir
Ey yüce hünkârım nedir bu esrar
İstanbul’a ötelerden çağrı var
Hilal etrafında kurulur bağdaş
Vatanına küsen olur mu çağdaş
Dolaşsan İstanbulun semtlerini
Görürsün çağdaşlık alınterini
Medeniyet burda yükselen avaz
Öğrendiklerini bir kenara yaz
Bir kolu sevgidir biri insanlık
Sevgisi olmayan gönül viranlık
İstanbul ki hazinesi aşikâr
Görene bilene yaşayana kâr
Bu kentte alemi cihan toplansın
Çağdaşlık ışığı sönmeden yansın
Denizi boğazı kulesiyle tek
Her yönüyle nizam damıtan petek
Kıtaları sevgiyle birleştiren
Tarih sayfasına kalplerden giren
İnsanlık bizi takipte aheste
Çün taklidi olmaz kalır heveste
Topkapı sarayı lale bahçesi
Türkün güleryüzü tatlı lehçesi
Ölçülmez İstanbul mislü bahâsı
Gören gönüllere hastır dahası
O ruhlara işler medeniyeti
Ruhların tenlerle budur ruyeti
Eyüp, Sultanahmet, Süleymaniye
Mest olursun bütün bu mimariye
Emanetler kutsal İstanbul kutsal
Sende gel kendini bu denize sal
Gözalıcı muhteşem bir lâmia
Aynı yerde toplanır tüm câmia
Dalgaların sesi kutlu besteden
Küçük bir buket al bu hoş desteden
Medeniyet tahtı güzel İstanbul
Biz seni bulmadan sen insanı bul
İhsânı bol kentim ikrâmı da bol
Gel de bu deryanın içinde kaybol
Cennette köşk dünyada diyar İstanbul
Bir yâr arayanın yâri İstanbul
YIL 2010
5.0
100% (7)