5
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1800
Okunma

Işıkları yakıp da söndürme, karanlıklar titiriyor yelende
"gör yüzümü!"sallansın fenerin, saçlarımı tarayan ışığında.
Daha kaç suçsuzu vuracaksın alnından?
yüreğimde kurşun izi, duygularım kabarık
çek ellerini ayrılıkçı köpüklerden
yorgunum, gökleri göğsümde taşımaktan
dağınık bir adres tarifidir adım
hatıranı bu şehrin en yaşlı ağacına astım
ben ayrılyorum bu kentten
soysuz bir gönül borcuydu, bekleyişlerim
yine de zoruma gidiyor,
bu çelimsiz, özensizmenin ayak izleri.
Bu şehrin sokakları, gam kervanı
geceler tenha, öpüşler korkak
faytonlar geçerken, ürküyor sarı asmalar
melez keşkelerdeyim, gel deme bana
şimdi,
körfez’in rüzgârıyla uyanan yoksul bir çocuk gibiyim
kordonboyunda, bir akasya’nın gölgesinde denizi seyrediyorum.
Bu gece tek başına bir meyhanedeyim
içiyorum delice, affet beni
yaşamak; kederlerden uzak olmak istiyorum
menekşe çiçekleri istiyorum, en morundan
biraz evel Kaptan’la konuştum
en güzel limanlara, en güzel gemilere, yolcu olmak istiyorum
selam, sonsuzluğun en uzak yıldızından
selam, senelerce sevdam dediğim,
selam, senelerce dolaşıp ve gezdiğim ötelerden
bana adının ayrılık olduğunu söylememiştin
dinliyorum, hadi, anlat şimdi.
Nuri Dağdelen
Özdere-İzmir
7/5/2011
Saat:23.18
5.0
100% (6)