BAĞIRMAYA NARAYA MECALİM YOK ALDIm KALEMİ YAZARIm BİRKAÇ ANLAMSIZ MANA,TAŞAN UMMAN KÖPÜKLERİ UMMANDAN KOPAN ZERRE GİBİ, BULUT İÇİ MANA GİBİ ZERREYLE BULUTUN ASLI UMMAN, ANLAYANA ,,N E Y Z E N,, GİBİ ..............................MANALARIM PEK DERİNDİR,ANLAMAYANA VAHŞİDİR. ..............................KAFA PATLAT OTUR DÜŞÜN BAKIRKÖYDE,HEYKEL GİBİ ..............................ANLAYANA MANA BASİT İSMİ AZAM BULMUŞ GİBİ ..............................AKIL FİKİR MANA ONDA LİBAS İÇİ ,İ N S A N, GİBİ YOK İSE İNSAN MANA NERDE BİLİNMELİK NERDE BİLMEK BİLİNMEK İÇİNDİR,BİLMEK İSTEMEK HAK İÇİNDİR BİLİNMEKLİĞİN HAKKA VUSLAT,KEFEN GİYMİŞ İNSAN GİBİ ALLAHU ALEM AŞK YOLUNA kaadir’e kul KURBAN GİBİ.....yok,sul ,, ist/2004 , , , ,
NOT=istanbul,un bakırköy semtinde,akıl özürlülük hastanesi vardır,bu resmimde ki heykel o hastahanenin bahcesinde dr,bilgilerinize saygılar
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Dünyada, ney, nay, flute, reed, naiu gibi isimlerle de bilinen Ney, Farsça bir kelime olan Nay ve Na kelimelerinden türemiş olan nefesli bir sazdır. Ney,Boğum yerleri açılan bir kamışa belirli aralıklarla altısı önde olmak üzere yedi delik açılarak yapılan enstrumanın genel adıdır. Neyzen, Ney sazını çalan kişiye Neyzen adı verilir. Neyzen tabiri Farsça çalan, icrâ eden anlamına gelen "zeden" kelimesinden meydana gelmiş ve haliyle "Neyzeden" olmuştur. Yıllar içerisinde kelime yuvarlanarak Neyzen kelimesi olarak son halini almıştır. Dünyanın bilinen en eski Neyi,Penn Müzesinde (The University of Pennsylvania Museum of Archaeology) sergilenmektedir. Bu Ney müzede "Reed with seven holes" olarak adlandırılıyor ve Mısır enstrumanları bölümünde sergileniyor. Sitemizin Ney Tarihi bölümünü de ziyaret ederseniz orijinali The University of Pennsylvania Museum of Archaeology Müzesinde bulunan ve en eski Ney olarak bilinen iki Neyi de görebilirsiniz.
Kargı Kamışı XV. yüzyıl seyyahlarından olan Hoca Gıyaseddin Nakkaş seyahatnâmesinde, Hıtay Türkleri' nin hâkanlık sarayında iki bin kadar sâzendenin (aralarında çok sayıda Neyzen de var) sazlarını çalıp Hakana dua ettiklerini yazar.Demek ki Ney ozamanlardan beri Türkler tarafından kullanılıyormuş. Ney,bildiğimiz saz kamışından yapılır.Ancak bu kamışların Kargı Kamışı (Arundo Donax) olması gerekiyor.Kargı kamışının diğer kamışlardan farkı kısa,sık boğumlu ve boğumların birbirine yakın mesafede olmasıdır. Neylik kamış dokuz boğumlu olmalıdır.Ayrıca,sarı renkli, sert ve sık lifli, düzgün, eğik olmayan bir kamış olmalıdır. Bu özellikleri itibariyle her kamıştan Ney olamıyor. Günümüzde en çok Hatay Samandağı civarında Ney olabilecek kamışa rastlanır. Bugün bile Ney yapımcıları kamışları genellikle bu bölgeden temin ederler. Dünyada ise Marsilya,Suriye,Kıbrıs, Fırat ile Dicle arasındaki bazı alanlarda(Eski Mezapotamya) Ney kamışlarına rastlanmaktadır. Ney olacak kamışlar, sonbaharda kesilir ve yaklaşık üç ay kadar kurutulur. Bu ilk kurutmadan sonra kamışlar aşağıdan ve yukarıdan ikişer boğum kesilir ve yeniden kurutmaya alınır. Kapalı bir alanda yapılacak bu ikinci kurutma altı ay kadar sürer.
Neylik Kamışlar Artık kamışlar Ney olma aşamasındadır. Kamışlar kurumadan çıkartılır, eğik ve şekilsiz olanlar ayrılır ve Ney olacak iyi kamışlar belirlenir. Ney yapımcıları bu neylerin açılacak deliklerini önceden belirler, işaretler ve düzgün bir şekilde kamışı belirli noktalarından delerler. Kamış artık ney halini almıştır ve kendini sahiplenecek bir neyzen beklemektedir.
Fildişi Başpare Neyin üst ucuna sesin daha net ve keskin çıkması için Başpare denilen bir aparat takılır. Başpâre yapımında genelde manda boynuzu, fildişi, abanoz,koç boynuzu,gergedan boynuzu,zeytin ağacı gibi sert cisimler kulanılır. Başpârelerin dudağa temas eden dış çapı (rim), iç yüzeyindeki hazne derinliği(cup) ve dış çapları standart değildir. Ölçüler Neyzen'in dudak yapısına, kalınlığına göre değişebilir. Başpâre sesin daha kuvvetli çıkmasını sağlar. Başpâre,sadece Türk Neyzen'lerine ait bir gelenektir. Örneğin, Arap asıllı Neyzen'ler genelde nısfiye yada picolo olarak tanımlanan küçük neyleri üfledikleri için pek başpâre kullanmazlar.
Parazvâne Neyin her iki ucuna, çatlamaması için Parazvana ya da Parazvâne adı verilen yüzükler takılır.Parazvâne Neyimizi çarpmaya ya da herhangi bir darbeye karşı korur.Özellikle üst kısma takdığımız Parazvâne,başpareyi Neyimize takarken kamışın çatlamasını önlemede etkilidir.Bu yüzükler genelde bafon, gümüş, bakır, sert alaşımlı bir madde ya da bakır veya gümüş tel olabilir, Bu Neyzen'in tercihine bağlıdır. Neyin ses alanı yaklaşık iki buçuk oktavdır. Piyano ya da Keman gibi ses alanı çok geniş olmadığından transpoze yapılmasına imkan vermez. Porte altı Sol perdesinden porte üstü Re perdesine kadar seslere hakim bir sazdır. En pes sekizlideki seslere Dem Sesler adı verilir.Neyden dem ses çıkarmak zordur fakat çok etkileyici bir tınıya sahiptir. Neyzen,Neyi yaklaşık 45 derecelik bir açıyla tutarak çalar. Oturularak çalınan Ney, Mevlevi Ayinlerinde ayakta da çalınır.
Türk müziğine özgü sesleri elde etmek için yani çeşitli koma sesler denilen ara sesleri çıkartmak için Neyzen,delikleri yarım ya da çeyrek kapatarak Neyini farklı pozisyonlarda üfleyebilir. Kimi seslerde neyzen başını hafifçe eğer ya da kafa hareketleri ile de komalı sesleri bulur. Mevlevi müziğinin iki ana çalgısından biri olan Ney (diğeri ise Kudüm) dindışı müzikte de yaygındır. Çeşitli boyda Neyler vardır.Her birinin ayrı bir ismi vardır. Pestten Tize doğru isimleri: Bolahenk, Davut Mabeyn, Davut, Şah, Mansur Mabeyn, Mansur, Kız Mabeyn, Kız, Yıldız, Müstahsen ,Süpürde, Bolahenk Mabeyn ve Bolahenk Nısfiyedir. Bu isimler aynı zamanda Türk Müziğindeki perdelerin ve tonların da adıdır.
Yedisinin tonu naturel sesler, beşinin tonu ara sesler olmak üzere toplam Oniki çeşit Ney vardır.( Ney Çeşitleri bölümüne bakınız ) Bu 12 çeşit neyin boyu yarı yarıya kısa olan ve bir oktav yukarıdan ses veren neylerin isimi de Nısfîye Neyler dir. Nısfiye Neyler tam bir oktav dikten yani bir oktav tiz olarak tınlar. Bolahenk, davut gibi çok uzun ve çalması çok zor olan neylerin, daha çok nısfiyeleri kullanılır. Temel sesi bemollü ses olan neylere Mabeyn Neyler denir.(La bemol,Si Bemol,Re bemol,Mi bemol tonlarındaki Neylerin genel adıdır. Ney enstrumanı için Ney çalmak yerine Ney üflemek tabiri kullanır. Burada üflemenin mecazi bir anlamı vardır. Nedeni İslam'da Allah'ın insanı yaratırken ruhu üflemiş olmasından kaynaklanır.
çok ama çok güzeldi tebrik ederim sevgili şair.sevgiyle kalın hoşkalın.
gordion tarafından 5/10/2011 4:56:07 PM zamanında düzenlenmiştir.
ıanlam ummanlığındaki mavi bir dalganın esintiliğindeydi yazıtınız can-ı gönüyden tebrik ederim sevgili şair tekrar.müteasis eylediniz kalemimi.sevgiyle kalın hoş kalın.
efendim şiirdekANLAYANA NEYZEN GİBİ,deki mana üflemek ve üfleyen manasında dır ve hatta o manayı daha da açarsak derine dalarsak ,YARATICI, manasına da gelir SAYGILARIMLA DEĞERLİ YORUMUNUZ, başımın tacı dır kalın sağlıcakla,,
ıanlam ummanlığındaki mavi bir dalganın esintiliğindeydi yazıtınız can-ı gönüyden tebrik ederim sevgili şair tekrar.müteasis eylediniz kalemimi.sevgiyle kalın hoş kalın.
efendim şiirdekANLAYANA NEYZEN GİBİ,deki mana üflemek ve üfleyen manasında dır ve hatta o manayı daha da açarsak derine dalarsak ,YARATICI, manasına da gelir SAYGILARIMLA DEĞERLİ YORUMUNUZ, başımın tacı dır kalın sağlıcakla,,
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.