6
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2097
Okunma

ve sen sevdiceğim, sensizliğin en koyu yanlızlığında
hıçkırıklara boğulur yüreğim, ellerim ellerini ararken
yüreğimin ayazında ki buz hareleri gibi çoğalınca
saçlarımda ki her biri nur tanesi aklarım
Sana mı geç kaldım sevdiğim, her şeye erken gelmişken
bilseydim nefes almazdım geçirmezdim gençliğimi
bilseydim bu ömrün bir yerinde sana erişeceğini umutlarımın
o beyaz tüllerin içinden hiç çıkmazdım, saklardım gözyaşlarımı vuslatına
boynum eğik sensizliğin dikenli yokuşlarında
sana erişmek için sevdiğim, ayaklarım kan revan
denizler gibi uçsuz bucaksız, gök yüzü gibi engin, sır dolu
gökkuşağı gibi rengarenk sana olan sevdam
güllerimizi suluyorum gözyaşlarımla, ki sen gibi eşsiz olsun diye
şehrimizi seyre dalıyorum, senli hayallerin geçişiyle
kolum kanadım kırık, sesim çıkmıyor ki adını haykırayım
çaresizliğin koynunda iniltili sabahlara uyanırım ey yar
ne böylesi ateşe düçar oldu, ne de böylesi feraha bu yürek
içime düşen yokluğunun acısı musallaya kadar sürecek
5.0
100% (8)