Karanlığın en uçsuz bucaksız koynunda

sağır düşler görürken çığlık çığlığa

ümitlerimin zümrüd-ü anka kuşunun kanatlarında yitip gittiği

dermansızken yüreğim ve beklemekteyken ecelini

İnancım kalmamıştı insan oğlunun hiç bir söylemine

yüreksizlerin aşık taklidi yaptığı bu izbe ülkede

içli şarkılar söylerken sessiz hıçkırıkların eşliğinde

yapraklarla beraber ümitleriminde sapır sapır döküldüğü

sarı bir sonbahar güncesindeyken tatlı bir meltem esti

güneşin sıcaklığı birden değişti, rengarenk oldu tüm umutlar

iliklerime kadar sevgi dolduğunu hissettim,

ürkek bir ceylan gibi ellerim ellerine uzandı,

gözlerim gözlerinde asılı kaldı,

Alışkın değidil böyle sevilmeye yüreğim,

tek bildiği kül kedisi olmakdı, hor görülmek

Satılık emanet düşler görürken kan kırmızı gecelerde

tebessümler eklendi gözyaşlarıma,

kar çiçekleri açtı göz alabildiğine

seninle yaşama tekrar tutunmak,

ağlamak omzunda huzuru orada bulmak

nefesimi nefesine katmak, ten kafesinde beraber yaşamak

bizi biz yapan bu sevda kulun işi olamazdı

bu aşkı yüreğimize koyan Rabbimin bir bildiği vardı

O’ndan gelen her şey başımız gözümüz üstüne,

boynumuz kıldan ince, hikmetine akıl sır ermez

Batmayacak bir güneş gibi doğdun ufkuma ve gecelerimin nurlu aydınlığı

iyi ki geldin hayatıma can kattın canıma,

derman oldun onmaz yaralarıma

eşim oldun bedenimin diğer yarısı, hayat arkadaşım, yoldaşım sırdaşım

Doğum Günün Kutlu Olsun Herşeyim, Seninleyim Son Nefese Değin