2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1555
Okunma

rüzigâr’ın kemanını çaldığı ıslak bir gece
vakit
kalemime yenik düştüğü saat de
gece karası gözlerin yağmur ıslaklıgında
avuç içlerimde ılık nefesini veriyor
dudaklarında soluyan hüsnüyusufları bırakma telaşı edasındaki yâr
şehr-i İstanbul
siyaha çalan peçesi dolunayda
Florya sahilinde bir kelebek
yüregine gonca gülün gülüşlerinin işlemesi
titrek
heyecanlıydı kanat çırpışları..
soluk soluğa ıssız kaldırımları eziyorum
vuslat
gecenin karanlığında musica ficta dinlemekte
kum saati
bir nehir gibi akıyor Moda koyunda
Marmara uykuda
yakamozlar uzanmış geceyi uyandırıp vuslatı niyetlenmekte
sessiz
derinden birkaç adım
alnımın terini silen ılık bir meltem
susasadım cancağızım
can suyum
kan ter içindeki dudaklarıma
Marmara’nın sebilinden zemzemini içiyorum
zaman
kibrit aydınlığına ramak kala
gecenin koynunda açan beyaz duvaklı çiceğim
vuslat kokan toprak
özlem yanığı düşler filizleniyor
gözlerin(m) yağmur ıslaklıgı
gonca güllerin kıskandığı gözyaşların
su gibi aziz
tuz gibi mübarekken
bir damla alıp
çorak cografyama serpiştiren can sızım
küçük
sıcak bir avuç oluyor yüreğim
dogacak Şems’im
avuç içlerimde biriktirirken
hafiften rüzgar esecek şehr-i İstanbulu
uyanır gibi olacak Kız kulesi
uykuya dalmış gözlerinde Marmaram
kaç kez gönlüm maviliğini koklamaya niyetlendi
eğildi Boğaz’a
ellerimle
suskunlugun(m)u bozup mukaddesliğini dokunmak istedi
dokunursam ’düş’ ten uyanacağım sanki can suyum
usulca ellerimi çekiyorum geceden
vakit fecr
şafak düşecek rengine bulunan bulutların arasından
ıslak kirpiklerin şehr-i İstanbulda
Şems usulca eğilip sıcaklığını bırakacak
vuslat sirayet eden dudağıma
kirpiklerin ucuna dalan akrep ve yelkovan
sesinin sıcaklığı
gece karası gözlerin
boğazımda düğümlenmiş senli cümlelerim
kabuk bağlamış yaralarımı kanatırken
maviliğine demliyorum
gül-i rânamın meşakkatlerinde
sen ki
daha tövbesi edilmemiş
taze günahlarına kefili
ben ki
gece karası gözlerini dualarıma katıp
Yusuf’un kuyularında “yarım bedenin“ kefeni
günahlarına kefil
acılarına bedenimle kefen olmuşken sabret yokluğa cancağızım
dudaklarınla ölümün şerbetini içmeden
dudaklarına sevdanın mührünü bırakmak
vuslat şarabını içip
aşk meyhanesinde
bırak!
can suyum
şehr-i İstanbula devasa “ vuslat “ girsin.
gordion
06/05/2011
5.0
100% (6)