sanatsever bir konak sahibi dostlarını konağına davet eder. bir süre sohbet ettikten sonra yaşlı bir bey izin isteyerek kalkar yandaki dinlenme odasına gider. yaşlı adam dinlenme odasındayken cebindeki altın lira yere düşer ve yuvarlanarak konsolun altına girer. ev sahibi geciken misafirine bakmak için odaya girdiğinde yaşlı zat iki büklüm eğilmiş konsolun altındaki altınını çıkartmaya çalışıyormuş. ev sahibi " neden öyle iki büklüm oldunuz?" diye sorar. Zarif misafir hemen cevabı yetiştirir. " tekrar ayağınıza kapanmak için" der.

Muallim Naci'nin bir kitabında geçen fıkradan aklımda kalanları anlatarak başladım.

bir olayın gerçek sebebini inkar ederek, bu gerçek sebeplerin yerine hayali ve şairane bir sebebini söylemeye, yazmaya verilen ad HÜSN-İ TALİL sanatıdır. heyecana bağlı bir sanattır, heyecanın tabi akışına bağlı olarak aniden çıkar.

şiirinde gerçek nedenlerini görmezden gelerek kendince, hayal ettiğin şekilde sebepler bularak bilerek veya bilmeyerek bu sanatı uygulamış oluyorsun. şiir güzeldi. tebrikler...