Hangi kelime affettirir hayatı
Hangi cümleler kurar yıkılan hayalleri
Duymak istediğim çok şey var
Durma karşımda öyle
Gözlerindeki kelimeler
Dökülsün dilinden
Sessizliğin oku zehirli
Vuruyor yüreğimden
Nefes alamıyorum karşında
Bakma öyle konuş
Kalmadı zamanım kalmadı mecalim

sesimin aynalarında sükutun rengi
Suskunluğun esrarına ikrarım şimdi

Susman zindanlar doğuruyor
Ben bu hücreye müptelayım
Kaç mevsim eskitirim daha gözlerinde
İlkbahardan yazdan vazgeçtim
Kışına hazanına talibim
Diyorlar ki sükut ikrardandır
Her halin ikrarıyım şimdi

Sessiz bir şarkının nakaratında nabzım
Hece hece sitemlerin özüyüm şimdi

Gözündeki hüznüm simsiyah
Bakma öyle kar yağıyor yüreğime
Isınamıyor donuyorum karşında
Ellerim buz yüreğim buz
Gözlerine bandığım hüzün
Sağanaklara gebe imiş

Doğum hane kapısında dizili sancılar
Her ağrıya sızıya ilhamım şimdi

Yumma gözlerime gözlerini
Kaç ceset kaldırır bu bakış
Bir ölünün nefesine dokunmaktır sendeki suskunluk
Teneşirim olur sende bu son susuş
Tabutum kefenim olur
Sustuğun kelimeler taarruzda yüreğime
Yetmez mi yarim yetmez mi bu eziyet
Niye uzaksın böyle
Ya kurtar bu cehennemi sükuttan
Yahut kefenle
Göm beni karanlığına
Susma…

Yıldız