5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1236
Okunma
resimlerdi...
suretleri değişmiş yüzlerden
arta kalan..
o kadar çok konuşmuşlardı ki
bazılarının
ağızları silinmişti
bir koca boşluktu yeri
sonsuzluğa
uzanan..
seste
hala bir heyecan vardı..
ağız yoktu
ses
vardı..
yankılanan..
bakir bir tümce gibi
kaleme sarılmıştı
imlerini
kendinde saklayıp
vurulmuştu
güpegündüz
söylemlerinden...
bir nisan sabahı
en uygunuydu
firari olma
vaktinin..
yolları
yolakları
kendince
ululayıp
sürdü atını
artık
çok geçti...
biliyordu
yeşil dipsiz bir karanlıktı..
dallar
yalancı bahar çiçekleri..
allar
meyveye durmayacaktı..
hamdı
gün
görmemişti henüz...
çok uzak diyarlardan
bir rüzgar esti.
indi bir yaşlı bilge
telaşla atından..
ey şair dedi..
bilmelisin..
’insan bir kendini sever
bir de kendini sevenleri...’
biliyordu şair
itiraz etmedi..
kendince söylendi...
ya hiç
kendini sevmeyenleri
sevenlere..
kendini
bir çam çırası gibi
temmuz sıcağında
yakanlara
ne demeliydi...
dönüşü olmazdı gidilen hiç bir yolun...
22/04/2011
ödemiş