13
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
26402
Okunma

BİR KISSA BİN HİSSE ( ALINTIDIR )
Hallac-ı Mansur “Ene’l-Hak!.. Ene’l-Hak!.. Ene’l-Hak!..” (Ben Hakkım!) diye diye inlerdi.
Halk ikiye bölündü. Bir kısmı zâhire göre hükmetti, Hallac-ı Mansur’u inkâr etti ve sözüyle dinden çıktığını ileri sürdü. Bir kısmı da Hallac-ı Mansur’un bu sözüyle benliğini reddettiğini ve Hakkı dilediğini savundu.
Hallac-ı Mansur mahkemeye çıkarıldı, hapse atıldı, kendisine işkence edildi.
“Ene’l-Hak deme! Hüve’l-Hak (Hak Odur) de!” dediler.
Hallac, “Bizim için de Hak Odur!” dedi.
İbn-i Atâ haber gönderdi:
“Özür dile ki zindandan çıkarsınlar!”
Hallac, “Ben ne dedim ki özür dileyeyim? Ben Halık’ı bırakıp halka yalvarmam!” dedi. Bir yandan da “Ene’l-Hak! Ene’l-Hak!” diye feryat ediyordu.
Bağdat uleması Hallac’ın katledilmesi için fetva verdi. Nihayet fetva gereğince Hallac idam edildi. Parçalara ayrılmış bedeni sürüklenerek halk zorla sokağa çıkartılıp izletildi.
Şiblî, Hallac-ı Mansur’u rüyasında gördü ve sordu:
“Sana azap eden ve seni asan halka Cenab-ı Hak nasıl muamele eyledi?”
Hallac:
“Benim hakkımda halk ikiye bölünmüştü. Bir kısmı benim hâlimi bilirdi. Bana şefkat ederdi. Bir kısmı da benim hâlimi bilmezdi. Şeriatı muhafaza ve Cenab-ı Hakk’ın emrini yerine getirmek için bana azap ederdi. Cenâb-ı Hak her iki bölüğe de rahmet eyledi. Çünkü her ikisi de masumdu!”
Bir derviş rüyada gördü ki, şeytan Hallac-ı Mansur’u görünce şaşırdı ve şöyle dedi:
“Sen ‘Ene’l-Hak’ (Ben Hakkım!) dedin. Ben ‘Ene’l-Hayr’ (Ben hayırlıyım!) dedim. Sana rahmet olundu, bana lânet edildi. Bunun hikmeti nedir?”
Hallac-ı Mansur şu cevabı verdi:
“Sen enaniyetine güvendin ve benlik eyledin. Ben ise enaniyetimi inkâr ettim, benliği kendimden uzak eyledim. Benliğimi Hak’ta gördüm!”
Tur şehrinde vücut buldu o beden
Yol hocası oldu, ehil olanlar
O değildi oysa onunla giden
Anlamadı durdu, cehil olanlar
—Olanları gördü ehil olanlar
“Ene-l Hak” dedi ya! Tutuştu âlem
Hak bende demişti, bilmedi âdem
Uygulansın cezam, deyince madem
Vurdukça vurdu, cehil olanlar
—Olanları gördü ehil olanlar
Zalimler zindanı tez vakit kurdu
Elini kolunu zincire vurdu
Tövbeye zorlayıp, Hakk’ını sordu
İşkenceye durdu, cehil olanlar
—Olanları gördü ehil olanlar
Zincirleri kırıp gelmişken yeri
Kurtul o zindandan, kaç dedi biri
İnandığı şeyden dönmedi geri
Kol kanadın kırdı, cehil olanlar
—Olanları gördü ehil olanlar
O Hakk’ın izini insanda sürdü
Tasavvuf ilmini özünde gördü
Bırakıp maddeyi manaya durdu
Darağacı kurdu, cehil olanlar
—Olanları gördü ehil olanlar
Hakk’ın rızasıyla ne ise ceza
Razıydı gelene, olsa da eza
Onca işkenceler yetmedi keza
Ol başını vurdu, cehil olanlar
—Olanları gördü ehil olanlar
Ene-l Hak yolunda kesildi nefes
Cebirle toplandı dışarı herkes
İbret âlem diye, saçıldı kafes
Cadde sokak sürdü, cehil olanlar
—Olanları gördü ehil olanlar
Bektaşi Veli ve Mevlana, Mansur
Çağların önünde her iki unsur
Menfaat uğruna, kalmadı mahsur
Dün takiyye ördü cehil olanlar
—Olanları gördü ehil olanlar
Cemil YILDIZ
17.04.2011