marpucu kırık dize
süslenirken beyaza imgeler
sıkı şiir gibi örtünmüş!
mahcup gizemli küheylan
akıbeti kalabalık nefeslerden dualı
ç/ağlar uzun saçlı gelin
ya nasip! türküler beşi bir yerde
hem ağlarım hem giderim...




boyamış anacığı kınalı imgelerle
süslemiş cıvıldak kırmızı taklarla
adettendir
kısaltmış dilini aman ha!
lâ/kin
sıkıntı çile malum_u ilandır
fazla uzatma/yasın olur mu!
her yaşam birilerine fedadır!..



akılda dönerken tüm ihanetler
geçmişinden sapana ters yazılmış bir kere
çözülmeli düğümler
çözülsün ince kırmızı
ki; görünsün
o beyaza itibar düşüren utancın kırmızı yüzü...



bir diri eviydi geçmişin
ve artık o birin çok uz/ağındasın
metanet ve sadakat iki ilacın olsun
biri daraldıkça için
diğeri bir ömür kefenin!



susmalı gücünün yetmediği hecelerin şuh sesleri
vazonda ne varsa odur en iyi orkide
kabuğuna sokuldukça ıslatır hayat dikkat!
aldanma sakın çeker içine debdebesi
sıkı tutarsan bendini, yetersin kendine
taa, emeklerken susturmalı kırık diz(e)leri
ki; ufak başlı çivilerle başlar
kuraklıklar senfonisi
unutma
her e m e k l e y e n bir zaman sonra yürür!



bir tahta kutuya sarılmış tüm gelecek
değer yatırmalı koyunda
sevgi dili öğrenmeli ışık
ki; eros çok durmaz iriste
halkada yazmaz o tarife
hırsızlar boşa suçlanıyor
aslında, her baht kendi kapısını kendi çalıyor!



mevsimler pek nazende şimdi
_kurak_
aşk gibi
paha eder mertlik de çoktan sizlere ömür
balık istifi ö(rü)lüyor şimdi eski k a z a k lar
devir eski devir değil
_zul_
şükür, eski masallara tedavül
geçinmek pahalı, hayat s u d a n ucuz!
adamın bini bir para da, insanlık para etmiyor...

duydun kırmızı kadın
sen, sen ol insan doğur!





ToprağınSesi



.