1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1495
Okunma

Yıkılsın içimin, kol gezdiğin güneş kıvılcımlı sarayları
Saçların dökülsün gözlerime perdelerin insin
Milattan kalma bir gülümsemedir benim için
Göçük altında sessiz ölümün kıskacında oluşun
Gömsem seni yer altının sırlı çukurlarına renk renk dokunarak
Sürsem bedenini sonsuzluğa canında ölümü yoklayarak
Sübyan ağlayışı gibi kısa ve içten olsun
Mazinin bacasında tüten en anlamlı sergüzeştlerin
Yeryüzünün çitilleri gibi sar efsunu ömrümü
Şaşkın suratıma nazaran gülsün püsküllü düşlerin
Ölümsüz hayallerin yetişse imdadına toprakları yararak
Sukutumun çığlığı ayağına dolaşıp, yüzünde düğüm olsa
Yapamazsın bende kaçamak, içimin güzide saraylarına dalarak…
Unuttum inan ki güneşle yaptığın gevremiş alayları
Yıkamam artık sarmaşıklaşan aramızdaki firak duvarları
Kaçık bir yosmanın avucunda gezdirsem kirlenmiş yüzünü
Hatırlar mısın sende yoksul oluşumu
Aklının pası dökülür mü birden
Söküp çıkartsam ölümlü göğsünden çıdıran özünü
Kırık dökük esrarı çözülmüş hayatların pis kokusudur
Beni böyle senin ölümünde ölüp dirilten…
OĞUZHAN SOYLU
12/04/2011
5.0
100% (1)