5
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1366
Okunma
Ummandan bir zerre...
Ya da...
Bir sırdan nûr şifre....
Yıllardan bir yıl,
Günlerden bir gün;
Diyor ki akıl:
Solgun ve ölgün
Bir yaprak gibi
Olursun sen de.
Zahir Gaib’i,
Nihayetinde
Görürsün bir an.
Yer ile yeksan
Olur bütün zan.
İşte o zaman
Düşünce perde
Sahne görünür.
Gökte ve yerde
Gözünü bürür
Olan ne varsa,
Çıkar meydana
Ömürlük tasa;
Her şey bir yana
Elbet anlarsın
Nedir hakîkat?
Sonra ağlarsın,
Yanarsın fakat;
Geçer iş işten,
Dönmek nafile.
Çünkü bitişten
Evvel kafile
Dönmüştü zaten
Varmadan önce.
Nasıl ki dersen;
Gündüz ve gece
Tanıktı mekan,
Azıktı figan;
Yılmadan bir an
Önde bir çoban;
Aklın kârını
Teslim bildiler,
Varın Varı’nı,
Bildik, dediler.
Nedir bir gözün
Görmekten yana
Nasibi, sözün
İçinde mânâ;
Söz ki, En Emin
Olan’ın sözü.
Her şeye yemin,
Kaymadı gözü.
Evet, O gördü,
Görmesek ne gam.
Defterin dürdü,
Mantıkta tamtam.
Şimdi vaktidir;
Önde bir yavuz
Her şeye kadir
Şaşmaz Kılavuz.
Şahidi Ceddi;
Aleyhisselam,
Selam hep selam,
O ki el verdi,
O olsa derdi:
Bütün elemi,
Kederi, (derd)i,
Çekmek âlemi;
Ateş bataktan,
Onca tuzaktan,
O çok uzaktan,
Binbir zikzaktan
Ve sonra sefer,
Dosdoğru yolda.
Her an beraber,
Sağda ve solda.
Ki; şaşmasın kul,
Doğru hedefe
Yürüsün mâkul,
Sonsuz mesafe.
Baş gözü kaba,
Damakta diller;
Sırtta bir aba,
Yolda kandiller.
Sefer her seher,
Bir yok sona dek.
Kalsak da zafer
Orta yolda tek;
Bizimdir bizim.
Âleme hizmet,
Bu yolda azim;
Benlik hezimet.
Ve işte maksat;
(Ben)i bildirmek.
Sonrası hasat,
Evveli emek.
Âlem sebepler
Âlemi elhak;
Sırrı edepler,
Sonra muhakkak.
Kalkar vesilen,
Bir O kalır; Bir…
Kendini bilen
Rabbini bilir;
Ölse dirilir…
...
Ve sonra zaman,
Görürsün bir an,
Rahman’a kurban,
Tekrar en baştan,
En Baş’a devran.
Yani hep O’ndan,
Baştan ve sondan…
Ankara, Nisan 2011
5.0
100% (3)