0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
977
Okunma

Sen misin yine ...
Saat gece on ikiyi gösterince ahşap penceremde beliren gölge
Senin dumanın mı tütüyor yine bu koku neren geliyor
Yalnızlık sinmiş duvarlarımdaki gölgeler nereden yansıyor
Yine sen misin karanlığın koynunda sigara tüttüren
Senin sesin mi karışıyor rüzgârın uğultusuna
Yine sen misin özlemleri avuçlarında tutup
Yağmur kokusu gibi kırık çamlarımdan odama sızan
Senin çığlıkların mı gece seslerini bastıran
Sen misin yine...
Buğulanan ahşap pencereme anlamsız resimler çizen
Sen misin çatlak camımdan sigara dumanını içeri süzen
Yine sen misin düşlerimde gizli gizli gözyaşlarımı silen
Sen misin yine...
Yalnızlığımın sarayını inşa ederken iniltilerle kulağımı zonklatan
Yüreğimin derinliklerine doğru kazma kürek yol alan
Sen misin içime haylindeki isimsiz hüzün şehrini kuran
Sen misin yine...
Ahşap penceremde beliren, yalnızlığın dumanını tüttürürken volta atan
Yine sen misin beni çıldırtan, deliler gibi penceremden aşağı sarkan…
Oğuzhan Soylu