Ayrılık ve hasreti düşürdü aşk bu cana
Öyle zalim sevda ki hiç acımadı bana
Yıllar beyhude geçip beklerken yana yana
Firdevs’in bağlarında açan gonca gül gibi
Maziye sarılırken bekledim neredeydin?

Yıllar yılı ararken kalbimin talibini
Kaç bin deryaya daldım bulamadım dibini
Her gün aklım ve kalbim sorarken sahibini
Babil’in bahçesinde sabreden güzel gibi
Sevdana kurulurken bekledim neredeydin?

Yollar yokuşa vurup cana gelmeden bela
Ömrüme zindan oldu sanki her yer kerbela
Sevgin ile donanıp girmeden çıkmaz yola
Son baharda dalında kuruyan gazel gibi
Yerlere serilirken bekledim neredeydin?

Bu gönül yıllar boyu firkatle dalaşırken
Aşkın deccalı her gün ardımda dolaşırken
Sevdanın Firavunu benimle savaşırken
Ardın sıra koşarken ebedi ezel gibi
Peşinde yorulurken bekledim neredeydin?

Devirdi en sonunda vuslatı vurdu tipi
Kader ayırmak için almış bütün tertibi
Sen büyülü yalandın kurarken son ekibi
Ama ben hiç yılmadım saklarken özel gibi
Aşkınla sürünürken bekledim neredeydin?

Koca çınar ağacı sonunda yıkılmadan
Düğümlenip gönlüme her sözcük takılmadan
Kader bile terk edip sevdadan sıkılmadan
Gönül bekçisi olup çıkmayan ecel gibi
Uğrunda vurulurken bekledim neredeydin?

Muzaffer TEKBIYIK