Oynaşıyordu, suyun içinde,
elmas ebrulu ışıklar,
sızıp gelmiş o,üstündeki,
çınar, yapraklarının arasından.

Çağlıyordu, her tarafta sular,
su sesi, kadın sesi, para sesi,
hepsi, oradalar,
onlardı, cepleri yakanlar.

O, mutlu dünyada,
dalgın, olan,
gözlerini,sulara dikmiş,
sulardaki, elmas ebrulara bakan,
o, zıpkın düşünceler içinde ben,
yoktum, kaybolmuştum orada.

Kimi, neyi düşlüyordum,
kimseler, onu bilemez,
kimseler, göz yaşlarımı silemez,
geçmişin, aydınlığı mı,
geleceğin, karanlıkları mı !!!,
kimseler yeter düşünme,diyemez.

birkaç sarı yaprak düştü suya,
o gün, görmemiş koca çınardan,
ona bakım,

su sinekleri gibi,
kısa süren, hayatı düşündüm.

ve, bir anda, değişti duygular güya,
oysa bir siste çırpındım,çırpındım.

Çınarın gölgesi düşen, sular içinde,
kendi gölgem ile,

yapayalnızdım !!.

Son baharı, son günleri düşündüm.
ve, sonra o sarı yaprakları,
son baharları,soğuk kışları,
bir anda, yok olabilen hayatı düşündüm.
Gök yüzünün eflatuna döndüğü,

o, akşam vaktinde.