-Ali için-

Kendi yalnızlığına mülteci
Kalabalığına yalnız
Ülkesine yabancı
Sözlerine kendisinden başka müşterisi olmayan
Çoğu zaman tezgahsız
Ve yine her zamanki gibi yalansız
Kana kana susuz,katıksız,
Bir aciz düşün Ali Kaptan...

Sorarsın ya dost ağızlarda
Niye bozuk bu kafa
Ayarı bozuk,luzumlu luzumsuz hem de
Oysa yazık,
Ki mazide kaldı
Kir pas içinde de olsa
Beceremiyorum artık
Tamir etmek adına her hangi bir arızayı
O her duruma uygun olan
14-15 ANAHTAR bulamıyorum mesela.

Iskartaya ayırdım kendimi
Fazlası zarar ziyan
Bu yüzden ağrıyor yürek Canfeda
Bu yüzden,
Süresi ötekilerden kısa bir ömür üzerine
Bütün tebeşir tozlu hayatlara,
Sunulan arz eylediğim yalanlar.

Bugün günlerden canahasret mesela,
Mavisiz bir gökyüzü var göğümde
Ve tarifsiz bir sancı göğsümde,
Ulan çok mu görüyorum mutluluğu kendime,
Yoksa ağlamak mı cazip geliyor
Yalan yere gülmek yerine?
Koca bir yalan değil mi
Neticenin Haticesinde,
Durmadan seyrüsefer eyleyen dünya?

Çok bilindik az pişmiş hüzünler kuruturum sol yanımda
Ki hüznüm hatıradır
Çok sevdiğim bir şairden,
Gizli özneyim,Eylül sabahı devrilmiş cümlelere,
Çokça yarı yol da bırakılmışım,
Sarı sonbaharlar kusmuşum sokak ortasına,
Beni geç Ali Kaptan
Ben meçhul olmuşum...

Bir duyguyu paylaşmak adına
Dördüncü aranıyor yalan masasına
Sırasıyla;
Üzülüyorum,dedi senin adına,ahmakça
Yalanlandı o anda,
Kimse üzülemez kimsenin yerine,dert yere zira,
Yalan,dedi öteki;
Bize kalan dert yalan...

İşte yine başlıyor sokakbaşı
Sancılı bir doğum,
Yürekte sancıyan acılar boğum boğum,
Keşke şartlar farklı olsaydı da,sana
Bütün güzellikleri sunabilseydim
Dedi,kadın;
Adam da,
Bir daha görmemek adına,seni
Senin için terkediyorum sevgilim,
Bu,mevsimlik bir elveda.
Unutma!
Her zaman,
Hatta,dilediğin zaman;
Canfeda.
Eyvallah...