Ölüm yürü git yoluna,zamanım vardır
Geleceksen’de çatkapı girme koynuma,
Biraz kanserden,biraz kalpden çekinirim,
Bu yüzden yol al huzur evi yakınlarına.

Biliyorum emir büyük yerden gelecek sana
Tanrıyla yapılmış sözleşmeye uymalısın,
Ama sen yinede at beni çekmecenin en altına,
Sorarsa yaşadığını sanmadığım,biridir dersin.

Dur!
kabül etmiyorum yagmur vaktini,
Islanmasını istemem şu fanilerin,
Uykularımda çökme sakın üzerime!
Alışık olsamda, korkarım karabasan geceden.

Cinsel akşamlarımı zehir edemezsin!
Utanırım çıplak gelecek ölümlerden,
Son sigaramı içmeliyim,zehir etsende.
Gözlerimin faltaşı gibi açık kalmasınıda istemem,
-Ya korkarsa şu sakallı ihtiyar adam?...

Ben yinede imam falan istemiyorum,
Ayinsiz,duasız,vede tabutsuz gitmeliyim,
Bir otobüsün altında kalmakda var
Bir fahişenin sadist gecesinde gitmekde,
Yinede ihmal edilmemeli yıkanmalıyım,
Hem sevişmenin acısını anlatırım sana!

Sevinçlerimde var benim unutma!
Mesela şarabın ekşi yanını tadıyorken
Çıplak ayakla yürümek tenha sokaklarda,
Hem neylersin benimde zevklerim vardır.

Sen geldiğinde üzüleceğim biraz,
Yalnız gitmenin hem efkarı hemde korkusu,
Buruk sancıları saplarken yüreğimin yakasına,
Benimle bir ölecekdir kadınım düşlerimde.

Karanlık sahnenin köşelerine kaçışacağız
Körebe oynarken onun yerine sarılacağım sana,
Sahi sen hiç aşık oldunmu kimseye?
Sanmam ki sevmiş olsun, itaatkar vaziyetin,
Sen birtek tanrının şehvetli kollaruna mahsussun.

Hiç sonbahar akşamında ağladınmı bir başına?
Ben ağladım,hiç kimse yoktu, kimsesizliğimde,
Oysa senin çok elli,çok gözlü sırdaşın olmuştur.
Bırakta! aykırı olmasın şu şehirden gidişim,
Kulaklarımı sağır etmesin duyulan senfoni,
Sakın! borçluyken’de uğrak verme semtime,
Sevmem küfürler eşliğinde gitmeyi,en az dualar kadar!

Ahh ben ne söylersem söyleyeyim
Biliyorum aniden geleceksin
Aptal yüzsüz dostum değilsinki, açmayım kapımı,
Ama sen yinede iyi düşün,
Düşünürkende
Dans etmeliyiz
Kendimizden geçmişken
Oracıkta ikimizde gebermeliyiz!