1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1449
Okunma
Bir sabah uyanıp şafak sökmeden
Sessiz sokakları bekledin mi hiç
Huzuru ararken boş caddelerde
Derdine dertleri ekledin mi hiç
Aradığın aşkı uzakta bulup
Gülmeden hiç yüzün acıyla dolup
Başını duvardan duvara vurup
Hıçkıra hıçkıra ağladın mı hiç
Kurudu pınarlar, hiç akmaz oldu
Sarardı çiçekler, renk vermez oldu
Baharın içinde mevsim kış oldu
Kurumuş dal gibi savruldun mu hiç
Harcarım ömrümü, günleri sayıp
Aranıp dururum, umudum kayıp
Her girdiğin kalpten hüzün toplayıp
Sevdadan sevdaya atladın mı hiç
Gördün mü yolların uzaklığını
Duydun mu ozanın çalan sazını
Ekleyip bugüne yarınlarını
Belki gelmez diye üzüldün mü hiç
İstemem olmasın sözümde sitem
Yüzüm gülse bile içimde mâtem
Gecenin bir vakti, gözlerinde nem
Kâbuslar içinde uyandın mı hiç
Gâlip gelemezsin kaderi yenip
Boşuna yorulma ömrünü verip
Boş şişeye dolusunu ekleyip
Kadehler içine gömüldün mü hiç
Nedendir bu cefa, bu ceza niye
Bir sevda yüzünden döndüm deliye
Giden sevgiliye dön diye diye
Istırap içinde kavruldun mu hiç
Sevgiden güzel şey yoktur dünyada
Aşk ilaç gibidir, hasta insana
Sevda ateşinde hep yana yana
Aşkımla kül olup savruldun mu hiç
Günüme gün katıp bir gün doğmadın
İnan bir an bile benim olmadın
Şimdi tarih olup mazide kaldın
Benim için bittin, kalmadın ki hiç.
Ümit ÇAPACIOĞLU