Leyl-i zulmet son buldu, âfıtâb zuhur oldu
Biz ol âb-ı ecdâdın ensâr-ı yârânıyız

Giryân olan sineler galeyâna garkoldu
Biz ol dîdâr-ı mâhın mazmûn-u lerzânıyız,

Ağyâra dolu dizgin vurunca seyf- i iman
Biz ol zülfikârının darb-ı nâgehânıyız

Peyâm-ı fetih ile dolunca nur-u cihan
Biz ol güfte-i faslın acem âşirânıyız,


Hazar rûşen olunca draht-ı gül abd olur
Biz ol aşk-ı latîfin vâreste beyânıyız

Terennüm-ü baharda dideler mesrûr olur
Biz ol cân-ı güftârın turâb-ı nâlânıyız,

Hande-i hûri ile dolar riyâz-ı cennet
Biz ol bâb-ı eşrâfın ebed hânedânıyız

Debdebe-i abdarla doğar mihr-i letâfet
Biz ol çeşm-i ahvâlin cemâl-i handânıyız,

Sertâc olur müstakim, gelir câm-ı humâyun
Biz ol fasl-ı baharın nigâr-ı âyânıyız

Rây-ı kemâlât ile mültefet olur medyun
Biz ol Hakk-ı Cihânın hâme-i burhânıyız

Sergerdân-ı münafık zulmedince mümine
Biz ol kıraatının sû-i feverânıyız

Marifet-i cihadla sulh gelince aleme
Biz ol âb-ı hayatın sedâ-i bârânıyız,

Lale-i gülizarın aşkullahtır sedası
Biz ol musikilerin cism-i gazelhânıyız

İltica eyler ise gönül bulur devası
Biz ol yârelerinin yâran tabibânıyız,

Hem hâl olunca aşık mâşukuyla vuslatta
Biz ol ser-te-ser nûrun dide-i giryânıyız

Güftâr-ı zikir ile dolar dil hakikatta
Biz ol âb-ı deryanın alem-i nihânıyız,

Dü cihanın serveri, dilinde sebilillah
Resul-u güzidenin nâme-i cânânıyız

Sûret-i mümin ile doldu zemin, secdegâh
Biz ol aziz Rahmanın ebedi mihmânıyız.


Ümit ÇAPACIOĞLU