Sıladan gurbete selam
İç çekiyor eski kelam
Dil yozlaştı gurban olam
Deyiş başka başkalaştı
Şaşırdı dinleyen şaştı

Adaş öldü Mustafa yok
Nuri geziyor yarı tok
Deli Emin Sefer’de çok
Her gün yenisi eklenir
Doğanlar seyit beklenir

Gençlik bizden daha başka
Saygı sevgi oldu laşka
Düşülmüyor gayri aşka
Günü birlikler revaçta
Renkler dans ediyor saçta

Yas tutmuyor ölü evi
Madde günümüzün devi
Erkekler eder grevi
Kadın eşit idi geçti
Halk evine reis seçti

Çocuklar çadırda doğmaz
Şimdi gelin inek sağmaz
Güneş doğmaz karda yağmaz
Yağmur desen başka yağar
Dağlarımız boyun eğer

Tarla takım işi bitti
Koyunlar çobanı güttü
Pancar gıflayanlar yitti
Kuaförde şimdi kızlar
Bi haberler içim sızlar

Kül dağları oluşturduk
Mantar çıkmaz alıştırdık
Memleketi bölüştürdük
Tefeciye düştü çoğu
Başkaldırdı bizim doğu

Yaya yürümez çocuklar
Sağlam üşütmez gocuklar
Yoktur şekerli sucuklar
Azık verilir okulda
Taşımalı dört bir kolda

Çoban kavalını kırdı
Hızlı gidenlerse durdu
İstekler şaştı gudurdu
Tükenmez ardı gelmiyor
Kimse halından bilmiyor

Hani nevruz sümbül vardı
Hemen arkası bahardı
Onların eteği kardı
Ne toplayan ne koklayan
Yoktur dağları yoklayan

Yaylalar örene teslim
Kırı bilmez yeni neslim
Hazır gelir gayri islim
Ne damı var ne bahçesi
Ötmüyor gara sakçesi

Çelikleme yoktur gayri
Doktor bakar ayrı ayrı
Ararsan çok hasta sayrı
Hastaneden çıkılmıyor
Soyka benlik yıkılmıyor

Ayrandede soğuk akar
Garip şu tanırlı bakar
Kim bu duymazlığı yıkar
Altın dökülür şelale
Boyun büker eğri lale

Sahren köpürür dökülür
Hurmanına diz çökülür
Geçim dağ olmuş dikilir
Millet mi canı derdinde
Herkes ekmeğin ardında

Binboğa eğer başını
Dünya bu almış yaşını
Mezarlar çatar kaşını
Eskiler hep mazi oldu
Ölenlerin gözü doldu

Pehlivanlar yetişmiyor
Gençler güreş tutuşmuyor
Âşıklarda atışmıyor
Törelerde çıkar oldu
Bak aha gözlerim doldu

Kalenderim gayri yeter
Eskiler gözümden tüter
Belki yakın nefes biter
Zordu ya güzeldi yıllar
Aza şükrederdi kullar

16. 03. 2011


Haşim Kalender